< < < Ana Sayfaya Dön

16/07/2008 YEDI/YEDI=YEDI

Degerli Okurlar

Gundelik telasdan diyelim,istersek tenbellikten diyelim bircok konu birikmesine ragmen yazma sansimiz olmadi.Oncelikle siz okuyuculardan ozur dilerim.OKS,OSS,Avrupa Futbol Sampiyonasi,Siyadi dalgalanmalar,Sisili Belediye Baskani Mustafa Sarigul un bizim Boris i  ( Londra Buyuksehir Belediye Baskani)ziyareti ve 7/7 olaylari.....liste uzadikca uzuyor.

Avrupa Futbol Sampiyonasi konusunu bir baska yaziya erteleyerek ben bugun 7/7 olaylarina deginecegim.Bu son Avrupa Futbol Sampiyonasini sportif,sosyolojik ve psikolojik olarak tahlil etmeye calisacagim bir baska yazimda.

Malum oldugu uzere son yillarin en onemli olaylarindan biri 9/11 (11 Eylul)olaylari. Dunyayi sarsan  bu olayla baslayan bir surecin icindeyiz hala.Amerika da bu olurken 2005 yilindaki 7/7 (7 Temmuz )olaylari olarak bilinen bir baska teror saldirisida Ingilterenin baskenti Londra da meydana geldi.Saldirida 50 den fazla kisi oldu.Olenler icinde Turk ve Musluman olanlar da vardi.Olayin arkasindan yillar gecmesine ragmen bu olaylarin sebeb oldugu olaylar ve bunlarin sonuclari hala devam etmektedir.Gorunen o ki bu olaylar hep bahane edilerek bazi seyler bize yedirilmek istenmektedir.

Tamda bu olaylarin yil donumunde Ingiliz disisleri bakaligindan bir grupla gorusme sansimiz oldu.Muslumanlar ve Turklerle ilgili konular konusuldu.Birlesik Krallikta Musluman olarak yasamak su an nasil,eskiye gore bir farklilik varmi ?diye bana bir soru tevdi ettiler.Onlara 7/7 olaylari ile Muslumanlarin musluman olarak yasamalarinin daha da bu ulkede zorlastigini anlattim.Sadece ABD ve Ingiltere de degil bu zorlugun butun Avrupada goruldugunu belirterek basimizdan gecen veya basindan takip ettigimiz somut olaylari onlara anlattim.

Ingiltere gibi demokrasisi asirlar oncesindeki Magna Karta ya dayanan bir medeni ulkede hosgoru ve baris icinde yasamak herkesin hakki oldugu gibi Muslumanlarin da hakkidir.Ozellikle sozunu ettigim menfur saldirilardan sonra Musluman olarak her zamankinden daha cok zorlasmistir.Irkcilik alabildigine artarak devam ediyor.Belediyelerde irkcilar artiyorAlamanya da Vatandaslarimiz yakiliyor,ibadet yerlerine saldiriliyor,belediye meclislerinde alenen Islam dusmanligi goruluyor.Ister istemez Turkler de bundan olumsuz etkileniyor.Birileri bir yemek hazirladi millet te yedi!!

Ulkede ibadet yerleri ,Muslumanlarin okullari,dernekleri,kurumlari baskilar altinda kaliyor.Bu baskilar artarak devam ediyor.Merkezi hukumet bu kuruluslari hep kontrol altinda tutmak icin akla gelmedik projeler hazirliyor.Hazirladiklari bazi projelerle bu kurumlara maddi yardim ederek kendilerine baglamak istiyorlar.Artik kendi Din Adamlarimizi bile getirmekte zorlaniyoruz.

Son zamanlarda Isci Partisi Millevekili ve bakan yardimcisi Sahid Malik (Parlementodaki 5 Musluman Milletvekilinden biri) 7/7 olaylarinin yildonumude bir aciklama yapti.Bu aciklama basinda genis yer tuttu.Malik Muslumanlarin Ingilteredeki durumunu Nazi Almanyasindaki Yahudilerin durumuna benzetti.Musluman toplumun artan baskilar karsisinda kendilerini itilmis hissettigini,hemen her konuda ayrimciliga tabi tutuldugunu bunun da tehlikeli gelismelere yol actigini anlatan Malik bu konunun onemini daha bir yuksek sesle dile getirdi.Ayni gunlerde Emniyet Genel Mudurlugunde ust derce atamarinda bir ust derece Emniyet Mudurune yapilan ayrimcilik(musluman oldugu icin)gazete sayfalarina tasindi.Sozkonusu ayrimciliga maruz kalan Emniyet Muduru durumun vahametini kendi ifadesiyle kamuoyuna anlatmaya calisti.Pisirilen bu mide bozucu yemekler bizlere sunuldu,toplum da yedi!!!

Bir cok defa altini cizdigimiz gibi Irkcilik ve ayrimcilik artarak devam ediyor.Yakin gelecekte bunun sebeb oldugu olaylar ve yansimalari daha vahim olacak gibi gozukuyor.Toplum olarak bizlerde elbette daha cok bedeller odeme durumunda kalacagiz.Toplum ve kuruluslar olarak icinde yasadigimiz toplumda daha etkin yere gelmek icin egitim seviyemizi yukseltmenin bir zorunluluk oldugu aciktir.Siyasi olusumlar icinde var olma,oralarda gorev alma,bizlere yonetimde soz sahibi yapacaktir.Kendi haklarimizi iyi ogrenmek,secmen kutuklerine kayit olmak,gelismeleri iyi izlemek,degerlendirmek,olumsuz gelismeleri kamuoyunun gundemine tasimak,basin yayin kuruluslari ile iliskileri daha da saglamlastirma,egitimde istenilen yere gelmek icin extra projeler gerceklestirme gibi konularda etkin olmanin yollarini bulmaliyiz.aksi taktirde hep mide bozucu yemekleri bize servis yapmaya devam edecekler,belki bu zamana kadar toplum bunlari YEDI veya yemek zorunda birakildi.Bizim yenebilecek cok farkli ve lezzetli yemeklerimizin oldugunu,Dunya icin bu harika yemeklerin ne derece onemli oldugunu anlayacaklardir.Yeterki biz ustumuze duseni yapalim

--------------------------------------------------------------------------

28/05/2008 Bizim Boris

Degerli Okurlar

Muhafazakar Parti adayı ve <b>Türk asıllı Boris Johnson,</b> 1Mayis ta yapılan yerel seçimleri kazanarak <b>Londra Belediye Başkanı oldu.</b> İşçi Partisi Londra eski Belediye Başkanı Ken Livingstone'nin 8 yıllık görevini devralan Jonhson, 1 milyon 168 bin 738 oy alarak, 1 milyon 28 bin 966 oy alan Ken Livingstone'yi geride bırakıp seçimleri kazandı. Son yıllarda giderek kan kaybeden İşçi Partisi, böylelikle toplamda 149 belediyede yapılan seçimlerde yaklaşık 100'ün üzerinde belediyeyi Muhafazakar Partisi'ne kaptırmış oldu.

Seçim sonuçlarıyla ilgili açıklamada bulunan Boris Johnson, Ken Livingstone'ya teşekkür ederek, milyonlarca Londralının Livingstone'ya hayran olduğunu söyledi. Belediye Başkanlığı koltuğunu devralacak Johnson'un, Hendon milletvekilliğinden istifa etmesi bekleniyor. Bu arada İngiltere Başbakanı Gordon Brown, yerel seçimlerin İşçi Partisi için kötü bir gün olduğunu söylemekle yetindi.

<b>1964 yılında New York şehrinde doğan Boris Johnson, Osmanlı'nın son döneminde Dahiliye Nazırlığı yapmış olan Ali Kemal'in torunu Stanley Johnson'un oğlu.</b> Seçim öncesi Londra'da yaşayan <b>Türk toplumuyla bir çok kez bir araya gelen Johnson, Türk kökenli olmaktan gurur duyduğu yönünde açıklamalarda bulunmuştu.</b>
<br>
<b>Simdi Boris le ilgili kisa bilgiler verelim:</b>

Boris Johnson
Yas: 43
Medeni durumu:Evli 4 cocuklu
Partisi:Muhafazakar Parti
Milletvekilligi:2001 den bu tarafa Oxfordshire dek i Henley bolgesi milletvekilligi.
Gorevleri:The Spectator dergisi editoru,The Daily Telegraph yardimci editor ve Bruksel temsilcisi,Televizyoncu.

1964 de New York ta bir Ingiliz ailenin cocugu olarak dunyaya geldi.Yakin zamana kadar Amerikan vatandasiydi.Yakin zamanda Ingiliz vatandasligina dondu.
<b>Büyük, büyük babasi Türk kokenli. Ali Kemal (ingiliz Kemal) Turk gazeteci,Osmanli Imparatorlugunda Ahmet Tevfik Pasa kabinesinde Icisleri Bakani. Boris in dedesi Osman Ali 1920 lerde Ingiltereye yerleserek Wilfred Johnson adini aldi.</b>
Boris cocuklugundan beri zekasi,masa tenisindeki basarisi,bilmece ve hizli okuma teknigindeki ozelligi ile dikkati cekti.Cocukken ne olmak istedigi soruldugunda “Dunyanin Krali”olmak istedigini soylemistir.70 li yillarda Boris in babasi Stanley Brukselde Avrupa Komisyonu kirlilik kontrolu bolumunde ise basladi,dolayisiyla aile oraya goc etti.O yillarda Burukseldeki okulunda Boris gelecekteki esiolacak Marina Wheeler le tanisti ve sonar evlendiler.Marina Wheeler BBC muhabiri Charles Wheeler in kizi.

Boris in kariyeri basarilarla dolu ancak Londra Belediye Baskani olmasi tamami ile Rakip Partinin yani Isci partisinin uc donemdir iktidarda olmanin ,Irak Savasi nin getirdigi yipranmadir.Kaderin cilvesi olarak Boris I zamanin ruzgari Belediye Baskaniligina getirmistir.Eski Basbakani Major dan beri ilk defa Muhafazakar Parti ulke genelinde yerel secimlerde genis bir basari elde etti.Bu sonuca gore gelecekte yapilacak secimleri Muhafazakar Parti nin kazanacagi kesinlesmis gibi.Bu durum su an basbakan olna Gordon Brown un liderligini tartismaya acti.

<b>Bilinmesi gereken bir baska olayda Boris ozellikle 11 Eylul ve 7/7 olaylarindan sonra Islam Dini nin bu ulke icin bir sorun oldugunu soylemistir.</b> Bu dusunceleri degisik zamanda dile getirmistir. <b>Bir sure once de zencilerle ilgili hakaret sayilabilecek gorusler serdetti.</b> Sonradan bu dusuncelerinden dolayi vatandaslardan ozur diledi.BNP (ingiliz Milliyetci Partisi)bu secimlerde ikinci aday olarak Boris I tavsiye etmesi uzerinde durulacak bir noktadir. BNP nin irkci bir parti oldugu hatirlanirsa Boris in bir baska yonu de ortaya cikmis olur.Secildikten sonar bircok Turk Medyasinda degisik yorumlarla Boris i goklere cikardik.”Kargaya yavrusu sahin gorunurmus”atasozumuz geregince abartmak geleneksel ozelligimiz olmustur.Kisilerin niteligi,siyasi dusuncesi ne olursa olsun bize dusen her zaman oldugu gibi olumlu iliskileri surdurmek,belediyenin Turk Toplumuna ne gibi katkilar sunabileceginin takipcisi olmaktir.Gunumuz Dunyasinda kimse kimsenin kara gozu kara kasina hayran degildir. Menfaatlerin on plana ciktigi bir dunyada toplumdaki yeri alabilmenin bir yolunun da icinde yasadigimiz ulkenin siyasetinde soz sahibi olmak oldugu gercegini unutmayalim.Bu gercek en belirleyici ozelliklerin basinda gelmektedir.

-------------------------------------------------------------------------

10.05. 2008 Yarışmalar

Değerli Okurlar

Okullarda dönem sonuna doğru yaklastigimiz su zamanlarda degisik aktivitelere daha cok rastliyoruz.Yarismalar bunlardan biri.Her yil Turkiye Cumhuriyeti Egitim Musavirligi ile Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti Egitim ve Kultue Ateseligi tarafindan Turk Okullari arasinda Bilgi,resim,siir okuma yarismalari duzenlenmektedir.Bu yarismalara Ingiltere capindaki degisik okullar katilmakta yeteneklerini sergilemektedirler.Bu yarismalar kim zaman bir egitimci,sanatci veya sporcular adina duzenlenmektedir.

İNGİLTERE Türk Dili, Kültürü ve Eğitim Konsorsiyumu’na bağlı Türk Okulları arasında düzenlenen ve geçtiğimiz Cumartesi günü Süleymaniye Türk Okulu’nda gerçekleşen geleneksel ‘Ali Rıza Değirmencioğlu Bilgi Yarışması’nın bu yılki birincisi Süleymaniye Türk Dili ve Kültürü Okulu oldu.

Konsorsiyuma bağlı 15 okulun katıldığı yarışmada 280 puanla Süleymaniye Türk Okulu birinciliği yakalarken, Greenich Türk Okulu ikinci, Namık Kemal Türk Okulu ise üçüncü oldu. Her okuldan 3 yarismacinin temsil ettigi yarismada genel siralama soyle:
Okul Adi                                                 Aldigi Puan
-------------------------------------------------------------------------
1.Suleymaniye Turk Okulu                         280
2.Greenwich Turk Okulu                             260
3.Namik kemal Turk Okulu                         260
4.Edmonton Turk Okulu                              250
5.Fatih Turk Okulu                                       250
6.Valide Sultan Turk Okulu                       240
7.Hammersmith Turk Okumu                     240
8.Hornsey Ataturk Turk Okulu                 240
9.Ali Riza Degirmencioglu T.O                  240
10.Waltham Forest Turk Okulu                 210
11.Edmonton Salisburry T.O                     190
12.Azizye Turk Okulu                                 170
13.Eltham Turk Okulu                                 170
14.Southgate Turk Okulu                          150
15.Enfield Turk Okulu                                140

Türkiye’nin Londra Eğitim Müşaviri Muhammet Şeviker ile KKTC Londra Eğitim ve Kültür Ataşesi Mehmet Erenler’in de hazır bulunduğu 15’inci geleneksel ‘Ali Rıza Değirmencioğlu Bilgi Yarışması’nda öğrencilere  “Türk Dili ve Edebiyatı”, “Türk Kültürü, Tarihi ve Coğrafyası” ile “Bilim” dallarında toplam 30 soru yöneltildi.

Her üç okulun öğrencileri Merhum Ali Rıza Değirmencioğlu’nun eşi Pelin Değirmencioğlu tarafından plaketle ödüllendirildi. Yarışmanın tüm katılımcı öğrencilerine ise ‘katılım sertifikası’ verildi.

Öğrenci ailelerinin de büyük ilgi gösterdiği yarışma Suleymaniye Turk okulu nun bulundugu Suleymaniye Kultur Merkezi Konferans salonunda yapildi.Okul Muduru Erdal Doganguzel program baslarken soz aldi.Konusmasina butun ogrenci veli ve davetlilere hos geldiniz diyerek baslayan Doganguzel bu tur yarismalarin Okullar arasi dostluk,kardeslik ve isbirliginin artirilmasinda onemli bir etken oldugunu belirtti.Bu yarismanin tek galibi yoktur diyen Doganguzel" butun cocuklarimiz,ogrencilerimiz galiptirler,her seyin guzeline gelecegimizin teminati olan yavrularimiz layiktirlar" diyerek butun okullara basarilar diledi.Daha sonra söz alan Pelin Değirmencioğlu, merhum eşinin hayatından kesitlere yer verdiği konuşmasında Ali Rıza Değirmencioğlu’nun eğitim konusundaki hassasiyetinden söz ederek okulun kuruluş amacını dile getirerek ev sahibi Suleymaniye Turk Okuluna tesekkur ederek butun yarismacilara basarilar diledi..

Yarisma sonunda butun yarismaci ogrencilerle,velilere ve diger davetlilere Suleymaniye Kultur Merkezinde yemek verildi.

---------------------------------------------------------------

16.04.2008 Belediye Secimleri

Degerli Okurlar
Bugun size yaklasmakta olan Londra Buyuksehir Belediye secimlerinden soz etmek istiyorum.Londra halki sehri idere edecek yeni belediye baskani ile belediye meclisi uyelerini secmek uzere 1 Mayis 2008 persembe gunu sandik basina gidiyor.

Gunduzleri nufusu 12 milyona kadar cikan dunyanin bu onemli baskentini idare etmek icin bircok aday yarisiyor.Uc donemdir Isci Partisinden belediye baskanligini surduren Ken Livinstone yine ayni partiden yine aday.Ayrica Muhafazakar Partiden Boris Johnson ile Liberal Demokratlardan Brian Paddick diger iddiali adaylar arasinda.

Boris Johnson ilk defa Halen belediye baskanligini surduren Ken Livingstone icin onemli bir rakip olmaya basladi.Boris Johnson Milli Mucadele yillarinda, Anadolu da Kuvvayi Milliye yi orgutlemeye calisan Mustafa Kemal hakkindaki tutuklama kararini imzalayan,Osmanli devleti nin Dahiliye Naziri(Icisleri bakani) olan ve `` milli mucadele karsiti`` oldugu one surulerek koltugundan atilan gazeteci Ali Kemal in (Ingiliz Kemal) in torunun cocugu. Ulkenin onemli gazetelerinden Sunday Times Boris in sac stilini bile tasidigi Turk Kanin na bagladi.

Son donemlerdeki isci partisinden sogan secmenlerin tavirlari,Irak savasi ,bazi yolsuzluk iddialari,ekonomideki durgunluk iktidardaki bu partiyi oldukca yipratti. Ilk defa bir Muhafazakar parti adayi secilmeye cok yakin gorunuyor.Sivri dili ile taninan Boris Johnson secilme ihtimali nin yuksek olusu ulke icinde bircok kisileri endiselendiriyor.Ciddi yazarlardan Andrew Rawsnsley bunlardan biri. Observer gazetetsinin onemli yazarlarindan olan Rawnsley ,Boris in irkci tutumuna dikkat cekiyor.BNP (British National Party) Ingiltere Milliyetci Partisi Boris i ikinci aday olarak gosterdi.Ayrica Boris Johnson un Islam Dini ne karsi oldugu,etnik azinliklari istemedigi konusunda gecmisteki beyanlari gazeteleri susluyor.Su siralarda gazetelere bakarsak bazen Boris bazen Ken on siralarda gosteriliyor.

Baskanlik yarisinin diger onemli adayi da liberal Demokratlarin adayi Brian Paddick. Brian cok iddiali olmamakla beraber Johnson ile Livingstone arasindaki yaristan siyrilan,bu cekismeden karli cikan bir aday olabilir.

Irkci soylemleri ile taninan BNP (Ingiltere Milliyetci Partisi) nin adayi Richard Barnbrook. BNP onceki secimlerde oylarini artirdi.Yerel yonetim secimlerinde beklenmeyen sayida sandalyeler kazandi. Bu secimde %5 oy alarak Buyuksehir Belediyesine en az 2 temsilci sokmak icin gayret ediyor.Acikca Islam Dini ni ve butun yabancilari tehlike olarak goren bu partinin soylemleri ulkedeki diger politikacilari endiselendiriyor. Time Gazetesi nin onemli yazarlarindan Martin Fletcher BNP nin adayi Richard Barnbrook ile yaptigi mulakatlari gazetede yayinladiktan sonra irkci soylemlerden ne kadar endise ettigini belirteterek su soruyu Londralilara sormak istiyorum dedi--Yaklasmakta olan irkci tehlikenin farkindamisiniz?. Sanirim bu irkcilik sorunu butun Avrupada zamanla daha buyuk sorun haline gelmeye baslayacaktir. Gecenlerde gorustugumuz halen belediye Baskani olan Ken livinstone bizleri kabulunde bu irkci yaklasimlarin tehlikelerinden soz ederek Turk Toplu mun destegini istedi. Yaptigimiz konusmada kendisi Turk toplumu na her zamankinden daha cok sahip cikacagini yardimcilari arasinda Turk ve Musluman birinin olacagini,etnik farkliliklara kultur ve dini kutlamalara daha cokca yer verecegini,daha cok Turkce konusan elamani belediyelerde gorevlendireceginin sozunu verdi.Acikcasi bu vaatler hosumuza gitti.Kazandigi taktirde bu sozleri onune getirecegini ifade ettik.

Ilk defa Buyuksehir belediyesi Meclisi icin Meral Ece aday oldu. Meral Hanim Liberal demokratlarin adayi,ben isci partisi bolge temsilcisi olmama ragmen Meral hanimi ve diger Turk adaylarini hem destekliyor hemde butun topluma desteklemeleri konusunda tavsiyelerde bulunuyorum. Secmen kutuklerine henuz kayit olmayan secmen vatandaslarimiz a bir an once secmen kutuklerine yazilmalarini oneriyor hatta bu konuda yardimci oluyoruz.Hangi partiden olursa olsun her alanda Toplumumuzun temsilcilerine ihtiyacimiz her zamankinden daha fazla vardir.Zamani gelince kendi resmi partimizi,kendi idolojimizi,politik goruslerimizi bir kenara koyabilmeliyiz.Toplum yarari soz konusu olunca  her Turk aday icin bu fedakarlik yapilmalidir.Yasadigimiz yerlerde soz sahibi olmanin tek yolu politik gucten gecmektedir.Bu gercegi bugun pek anlamamis olabiliriz. Yakin zamanda bu daha iyi anlasilacaktir.Yalasan tehlikelerden kendimizi ve Toplumumuzu korumanin carelerini simdiden aramaliyiz. Yarin gec olabilir.

Not: Resim Buyuksehir Belediye baskani Ken Livinstone Belediye Meclisi uyesi Deniz Oguzkanli,Erdal Doganguzel,Dilek Dogus(Harringey Belediye Baskan yardimcisi)Hasan Raif
 

-------------------------------------------------------

07.04.2008 Genclik Sorunlari

Degerli Okurlar,
Bu kosede bir cok defa gecligimizin,cocuklarimizin sorunlari ele alindi.Zamani geldikce bu tur sorunlara yer vermeye devam edecegiz.Bugunku yazimizda gecen ay Londra Enfield ve Hackney Belediyelerinin tertip ettigi Emniyet Mudurlugu ile NHS (ulusal saglik servisi) nin destekledigi Turk Toplumunda Genclik Sorunlari adli Konferanstan soz etmek istiyorum.
 
Her iki konferansa da misafir konusmaci sifati ile katildim. Bu konferanslarda hangi konulara temas ettim sizlerle paylasmak istedim.Bu konferans neden duzenledndi? Oncelikle bundan soz edeyim. Son 7 ayda yaklasik 9 gencimiz hayatini kaybetti.Turk toplumuna ait 9 genc.Bunlar cetelesme,uyusturucu,intiharlarin kurbani. Gecen yil butun Londra da bu tur suclardan hayatini kaybeden genclerin sayisinin tamami 27 oldugu gercegi goz onune konursa bu 9 rakaminin ne kadar onemli oldugu anlasilir.Belediyelerle diger yerel otoriteler bu konunun onemini anlamaya,bunlari toplumun gundemi getirmeye karar verdiler sanirim.Bu yuzden de bu tur sorunlarin ele alindigi Konferanslar duzenliyorlar.Her iki toplantiya belediye Baskanlari ile Emniyet Mudurleri ve cok sayida Topluma hizmet sunan servis temsilcileri ,velilerimiz,belediye meclisi uyeleri,ogretmenler,ogrencilerimiz ,genclerimiz katildi.

Gencligimizin Temel Sorunlarini ele alirken kisaca ben
nelerden soz ettim. Konu basliklari ile bazi kisa ayrintilari sizlerle paylasmak istiyorum.Bu tur konular acilinca elbette ki soylenecek o kadar cok sey vardir ki bunlari anlatmak gunler surebilir.Burdaki gerceklerden hareket ederek ele almaya karar verdigim su konulardi:
1-Egitim
2-Uyusturucu
3-Cetelesme
4-Intihar

Egitim denilince akademik basar,devamsizlik,okuldan atilma,dil zorluklari,okul yonetimine katilma,okuldaki genel ahlaki davranislarimiz,disiplin gibi konulara yer vermek gerekiyor. Bunlarin her biri basli basina ayri bir konu.
Turkce Konusanlarin ilk okul ,orta okul ve Kolej lerdeki akademik basarisi yillardir pek degismiyor.En son siralarda.Basari liginin en altinda yer almak bizleri ne kadar sevindiriyor bilemezsiniz! Okula devam etmek istemeyen gencler,bu yuzden velilerin basini belaya dusuren,onlara para ve hapis cezasi odulunu veren cocuklarimizin sayisi gun gectikce artmaktadir.Hem,en her gun okuldan surekli ve gecici olarak atilan genclerimiz cogaliyor.Gerek veliler gerekse bu gencler bu tur atilmalara karsi neler yapabileceklerini,nasil itiraz edebileceklerini bile bilmiyorlar.Okulsuz kaliyorlar.Atilanlarin cogu yabanci ogrenciler,Ozel egitime muhtac cocuklarin ve genclerin orani %100.Okul yonetimlari burada farkli. Velilerin yonetime katilma sanslari var iken bunu yapan velileri gorme sansimiz maalesef yok.Okul kurallari,okulda disiplin bizi ilgilendirmiyor. Mudure ve ogretmenlere karsi terbiyesizce hareketlerde bulunanlarin orani bizim toplumumuzda sizce ne kadar acaba? Tahmininizde yanilmadiniz.Su kadarini soyleyeyim oldukca yuksek.

Cetelesme son zamanlartda bizim gencligimizin onemli bir sorunu olmaya basladi. Her okulda uc bes tane cete grubu var.Hemen her toplu yerlesim alanlarinda kendine has cete gruplari boy gosteriyor. Hayatini kaybeden 9 gencimizden en az 3 tanesi  cetelesme kurbani,bunlarin yaslari 17 ve altinda oldugunu da soylemek durumun fecaatini daha gozler onune sermeye yetiyor sanirim.Cetelesmenin dogal sonucu olarak bicak ,silah ve diger tehlikeli yaralayici aletler kullanma orani yukselmektedir.Cetelesmede asagidaki temel faktorler onemli yer almaktadir:
1-Kusak Catismasi
2-Arkadas Grubu
3-Okullar
4-Sorunlara Cozum Bulma Umidi
5-Yanlis Modeller
6-Buyudugunu,gucunu Gostermek

Uyusturucu gencligimizin temel sorunlarindan biri.Okullarda baslayan bu kotu aliskanlik giderek yayilmaktadir.Yapilan bir arastirmada ilkokullarda bile uyusturucuyu deneyen ogrencilerin orani %50 nin uzerinde.Uyusturucu tacirleri okul onlerini mesken tutuyorlar.Genclerimizi alistirmak icin elinden geleni yapmaktadirlar.Sadece uyusturucu ve buna bagli suclardan demir parmakliklar arasinda bulunan toplumumuz uyelerinin sayisi 4000 den fazla. Iste bir gercek.Uyusturucu derken elbette uyusturucuya yonlendiren uyusturucu kulturunu anlatmak gerekiyor
Uyusturucu Kulturunu olusturan temel etkenler sunlardir:
1- Icki
2-Kumar
3-Sans Oyunlari
4-Fuhus
5-Evden Kacma
6-Kotu Arkadas
Bu ve buna benzer etmenler birlesince kisi ister istemez uyusturucuya yoneliyor.Bu etkenlerden uzak kalabildigi surece kisi bu kulturden uzak kalabiliyor.

Bu cercevede bizim tekliflerimiz kisaca sunlar oldu:
1-Sevgi Sevgi ve mutlulugu kendi evimizde aramak
2-Kötü arkadaşlardan uzak durmak
3-Boş zamanları iyi degerlendirmek
 4-Uyusturucu kulturunden uzak durmak
5-Herzaman danisabileceginiz bir kisi veya kurulus var oldugu gercegini hatirlamak.
6-Milli Manevi degerlere sahip cikmak

Intiharin temel nedenleri kisinin kendini baski altinda hissetmesi,psikolojik ve sosyolojik sorunlar,kusak catismasi,aileler arasi iletisim zorluklari,kultur catismalari,karsilikli anlasilamamak ,saglik sorunlari,ev sorunlari ve benzeri sorunlardir.Burada Intiharda  degindigim diger sebeblerde soyle olmustur;
1-Psikolojik Nedenler
2-Sosyolojik Nedenler
3-Biyolojik Nedenler
4-Felsefi Nedenler
5-Cografik Nedenler

Kisaca ozetlemeye calistigim bu konulardan sonra cok miktarda velive genclerimiz benimle ozel konusmak istediklerini soylediler.Bazilari ile Konferanstan sonra bazilari ile degisik zamanda konusma sansimiz oldu.Anlasilan sonuz su olmustur.Bir  kimseyi annesinden ve babasindan daha cok dusunebilecek kimse yoktur.Sevginin her seyde oldugu gibi bu tur sorunlarin da cozumunde asli bir unsur oldugu bir kez daha ispatlanmistir.Cocuk ve genclerimizle yakindan ilgilenmek, biraz olsun onlari anlamaya calismak var olan sorunlari cozmemizde bize cok onemli avantajlar verecektir. Insanin oldugu yerde sorunun olmasi kadar dogal bir sey olamaz.Ancak bu sorunlar belirli olculerde kalmali kisiyi,aileyi,toplumumuzu tehdir eder haline gelmemelidir. Bizi bizden baskasi tam olarak dusunemez.Kendi ellerimizle kendi yaralarimizi sarmanin zamani gelmis hatta gecmistir bile.gelecegimizin teminati olan yavrularimizin nerelere dogru kaydigini artik gorelim.Zaman gecirmeden bu onemli konularda kisi,aile,toplum olarak ustumuze dusenleri yapalim. Yarin gec olabilir.....
Not: Resimde uyusturucu kurbani biri gorulmektedir.

----------------------------------------------------

24.03. 2008 YANGIN

Degerli Okurlar,
Bas dondurucu bir hizla gelisen teknoloji,kacinilmaz sona dogru hizla ilerleyen Dunya da bugun bir cok meselelere cozum getirebilmektedir.Dun icin mumkun olmayan bir sey bugun mumkun hale gelebilmektedir.Eskiler yeniden adet haline gelip,yeniler tarihe karisabilmektedirler.Ezeli dusmanliklar zamanla degismekte,dostluklar kurulmakta ,cesitli yollarla menfaat icin akla gelmedik nice oyunlara sahit olmaktayiz.Degismeden kalan bazi seyler icinde Milletimize yapilan dusmanliklar belkide en onemli sirada varligini korumaktadir.
Gelmek istedigimiz noktayi sanirim anladiniz.Her sey degisebilmektedir ama bunca husumete,cifte standarta ,haksizliga maruz kalmis bir toplum gorulmemistir.Tabi Turk Milletini saymassak.
Ozgur sandigimiz Avrupa da Ozgur adli gencimizin irkcilarca dovulerek oldurulmesi mi,Alman polisi dayagindan hastahanede vefat eden genclerimiz mi,Ludwighafen de diri diri yakilan vatandaslarimiz mi,Solingen de yakilarak yok edilen ailelerimiz mi?Daha hangisini sayalim.Yakan yakana,olen olene nasilsa olen Turk ve Musluman ne onemi var ki.
Soyle bir dusunelim,bu kurbanlardan bir tanesi ABD veya Israil vatandasi olsun.Acaba soz konusu ulkeler nasil tepki veririlerdi?Iste somut bir ornek:Israil Disisleri bakani yuzlerce kadin ve cocugun katledilmesinin sebebinin bir tek israilli vatandasin olumune bagliyor.Bunu da acikca ilan ediyor.Yuzlerce Filistinlinin olumu karsisinda Dunya nin kili kipirdamiyor.Bes yilda baris adi altinda yaklasik Irakta 1.000 000 (bir milyon) insanin olumunden sorumlu gucler hala goz boyamaya devam ediyorlar.
Yanan yanana,nerdeyse yakilan suclu.Hukum belli suclu yakilan sucu Turk olmasi.Nedense bu yanmalardan hala ders alamadik.Hala yeterince tepkimizi gosteremedigimiz icin  yakan daha bir gayretle kendinde yakma cesareti goruyor.Milyonlarca vatandasimizin yasadigi Almanya da birlik ve beraberlik icin bir ciddi tepki gosterebilseydik yakan hala yakamayacakti,bununla kalmayacak suclular hemen bulunacakti.Zavalli Milletim kaderinde yakilmak da varmis.
Sair ne guzel soylemis:
"Yanani gor ,yanani gor
Gor halimi yanani gor,
Ates ne ki su sondurur,
Gir icine yanani gor."
Sinemizde yanan nice atesler gibi,yuregimizde alevlenen nice yanginlar gibi  son zamanlardaki maruz kaldigimiz bu musibetler acimiza aci katmaktadir.Bir sure ahu figan edip zamanla alisip gidiyoruz."Bana dokunmayan yilan bin yasasin" felsefesi ile vurdumduymaz oluyoruz,kayitsiz kaliyoruz.Bu yilanin zaman icinde donup bizide yaksbilecegini hala anlayamiyoruz.
Biz tarih boyunca kimseyi yakmadik,hic bir gonulun yakilmasindan yana olmadik.Bakmayin ulu orta cikip "Genocite"diye cigirtkanlik yapanlara siz.Tarihimizin hic bir doneminde Atalarimiz bizim boynumuzun bukulmesine sebeb olacak veya utanabilecegimiz hic bir sey yapmamistir.Yaptiklari hak ve adaleti,huzuru,sevgiyi her topluma ulastirmak olmustur.Zalimler ,Insanliktan nasibini alamayanlar icin elbette bu erdemler kendileri icin bir yangin sayilabilir.Biz insan yakmak yerine kotulukler,haksizliklari,zulumleri yaktik.Bizler Insanliga medeniyeti,hakki hukuku ogrettik sevgilerin yureklerde filizlenmesini,alevlenmesinin fitilini yaktik.Bu yolla butun Dunya Insani erdemlerin farkina vardi. Yaktigimiz kutlu ates somuruye,haksizliga,zulme ve kolelige karsi idi.Hakkin mudafaasi hep siarimiz olmustur.Bugun batililarin korktugu bunlardir.Sanli tarihimiz,kahraman ecdadimiz,aleme getirdigimiz nizam ve intizam bugun Avrupalinin korktugu asil unsurlardir.
Maalesef yillardir kendi kulturumuzu inancimizi dogru olarak Avrupa da temsil edebilmis olsaydi bugun manzara baska olurdu.Hala atalarimizin binlerce yildir savunageldigi guzelliklere bati dunyasi hem hayran hem ozlem duymaktadir.Sineler paslanmis,onlari canlandiracak ulvi bir nefese ihtiyac duyduklarini uluorta anlatir olmuslardir.
Bizim gelenegimizden getirdigimiz erdemlerimiz sadece bize degil Avrupa ya hatta butun Dunya ya yeter artar bile.Yeterki biz kendi degerimizin farkinda olalim.Kultur ve inancimizi dogru ogrenelim dogru yasayalim.Bunu basardigimiz zaman yakmak icin ayaga kalkanlar gordugu her atesi sondurmeye kosan kisilere donusecektir.Bu ancak cocuklarimiza ve gencligimize bu idallerin ogretilmesi ile olacaktir.Sadece atesle fiziki yananlari degil kendi degerlerinden uzaklasarak her sekilde yananlari dusunelim.Bu yangin baska yangin ve nice ailelri supurum yok etmektedir.
Yananin halinden yanan anlar gerceginden hareket ederek yanmadan guzel erdemleri sinelere nakis etmenin yolunu bulmaliyiz. Selam olsun bu kutlu yolda,bu ulvi gayelerle yanip tutusanlara..

---------------------------------------------

21.02. 2008 Iltica ve Gocmenlik

Degerli Okurlar

Insanoglu her zaman daha iyi bir sosyal yasantinin umidi ve ozlemi ile yeni yeni ulkelere goc edegelmistir.Son 15-20 yilda Dogudan batiya devam eden bu goclerin icinde Ulkemizden Avrupa ulkelerine yuzbinler goc etmis umutlarini oralarda gerceklestirmeye calismislardir.Bazilari bu umidine kavusmus,bazilari kavustugunu sanmis bazilari bu yolda canini bile vermistir.Bazilari icin kurtulusun yolu olan bu gocler zaman zaman aile bolunmusluklerine,hasrete,acilara neden olmustur.

Ulkemizdeki bazi eksiklikleri gocmenligin kabulu icin yeterli neden sayan bu avrupa ulkeleri kabul ettikleri kisi basina Avrupa Birliginden fon almayi bir avantaj kabul ederken son on yilda bu kapilari ilticaci ve gocmenlere kapatmak icin akla gelmedik carelere bas vurur hale gelmislerdir.

İngiltere’ye her yıl binlerce kişi ilticacı olarak yasal ya da yasadışı yollardan ayak basıyor. Yasalardaki boşluklardan dolayı bu kişileri sınırdışı etmek konusunda İngiltere çok zorlanıyor. Yıllarca devam eden davalarda ilticacılar kendi ülkelerine dönmeleri durumunda hayatlarının riske gireceğini ortaya atarak hayatlarını İngiltere’de sürdürmenin kapısını aralıyor.

İşte bu durum son yıllarda İngilizler’in sabrını taşırmış durumda. Öyle ki İngiliz hükümeti, ilticacılara ülkelerine geri dönmeleri için her geçen yıl daha geniş imkanlar tanıyor, birbirinden cazip teklifler sunuyor. Ancak “İngiltere’yi gönüllü terk etme” adını taşıyan yardım paketinin toplam tutarı dönüş sonrası yardımlarıyla birlikte 10-12 bin YTL’yi bulmasına rağmen Türkler bu teklife fazla ilgi göstermiyor.

Sadece 231 Türk döndü

İlticacıların ülkelerine dönüşü ile ilgilenen IOM adlı kurumun verilerine göre 1999 yılında başlayan teşvik kapsamında 130 ülke vatandaşı 26 bin kişi evine döndü. 9 yıl içinde Türkiye’ye kesin dönüş yapan Türklerin sayısı ise sadece 231. Geri dönüş paketi her yıl daha cazip bir duruma gelmesine rağmen Türkler ilgi göstermiyor. Ne yerel gazetelere verilen tam sayfa ilanlar, televizyon spotları ve mülteci mahallelerinde ve kahvelerde dağıtılan onbinlerce broşür ne nakit para ödülü ne de Türkiye’de iş kurma ve eğitim desteği mülteci Türkler’i İngiltere’den ayırabiliyor .

Yılda 1 milyar $ bütçe

1999 yılından bu yana İngiliz hükümeti ve AB ülkeleri mültecilerden kurtulmak için olağanüstü büyük paralar harcıyor. IOM’ın yıllık bütçesi 1 milyar dolar. İngiliz hükümeti sosyal hizmetleri kilitlemekle suçladığı ilticacılardan kurtulmak için bu bütçeyi ikiye katlamaya hazır. Fransa, Calais Gümrük Kapısı’nda yığınak yapan ilticacılara ülkelerine dönmeleri için kişi başına 2 bin euro ödüyor. Ama Türkler burada da geri dönüş yapmak istemeyenlerin başını çekiyor.

İşte birbirinden cazip teklifler!

ANA SERMAYE: Türkiye’de iş kurabilmeleri için havaalanında teslim edilecek 5 bin dolar nakit para.

1 YIL YARDIM: Türkiye’ye ulaştıktan sonra 1 yıl süreyle yapılan yardımlarla bu rakam 10 bin dolara kadar çıkıyor.

BUSINESS CLASS BİLET: Türkiye’ye yüksek moralle dönebilmeleri için British Airways uçaklarında ’business class’ seyahat bileti. Gerekirse fazla bagaj ücreti...

DİL KURSU: Yabancı dil kursu masraflarının karşılanması.

MESLEKİ EĞİTİM: Meslek eğitimi kursu ücretlerinin karşılanması.

ÇOCUK VE SAĞLIK YARDIMI: Çocuklu ailelerin okul ücretleri ve üniforma gibi okul masrafları ile sağlık giderleri.

KADINLARA NAKIŞ KURSU: Kadınlara çeşitli iş ve nakış kursları, erkeklere 1 yıl süreyle mesleki eğitim iş bulma ve iş kurma konusunda maddi yardım.

HUKUKİ DANIŞMANLIK: İş kurmada hukuki danışmanlık, eski işini tekrar başlatmak veya yeni iş yeri açma konusunda sınırsız imkan.
 
 Butun bunlarin yani sira oturum alma kosullarini zorlastirma,dil bilme kosulunu zorunlu tutma,vizelerde en olmadik zorluklar cikarma,aile birlesmelerine engel olma,evlilikleri tanimama gibi olumsuzluklar Avrupa Birligi 27 Ulke disindaki vatandaslar icin kismi bir  engelleme olustursa da AB ulkeleri icin bu soz konusu olamadi. Polonya nin birlige girmesi ile inhiltere ye 50 bin Gocmen gelmesi beklenirken bu sayi 600 bini gecti. Romanya ve Bulgaristan dan gelen kisilere Ingiltere nin is konusunda oturum konusunda engeller cikarmasi bu iki ulkeyi cileden cikardi.Cifte standart olarak bu tutum nitelendi.Protosto edildi.

Butun Avrupa da irkciligin yeniden bir buyuk tehdit olarak ortaya ciktigi,vatandaslarimizin diri diri yakildigi bir zamanda toplum olarak icinde yasadigimiz ulkede her zamankinden daha dikkatli her zamankinden daha guclu olmak bir zaruret olarak ortaya cimistir.Ferdi ayriliklari bir tarafa birakip,biribirimize daha siki sarilarak bizleri bekleyen sorunlari daha kolay asabiliriz.Bolunmuslugu,farkliligi birbirimizle kaynasmaya engel gormek kendi aleyhimize oldugunu,artik zaman gecirmeden birlik ve beraberligimizi pekistirmenin geregi aciktir.Butun bunlar yaninda icinde yasadigimiz ulkelerin siyasi ve politik yapilarinda yer almak oralarda soz sahibi olmak konusunda zaten cok gec kaldik. Zararin neresinden donersek kardir sozunu hatirlatarak onumuzdeki gunlerin Toplumumuz icin hayirlara vesile olmasini diliyorum...

--------------------------------------------------------------------

06.02.2008 Universitelerimiz

Degerli Okurlar,

Zaman zaman burada basta Ulkemizdeki universiteler olmak uzere genelde butun universiteler ile ilgili yazilar ve yorumlar okudunuz.Bu universiteler konusu sanirim hic bitmeyecek.Zamani geldikce ,gerekli gordukce bu konuya egilecegiz her zaman.Bu yazida iki konuya deginmek istiyorum kisaca, birisi son zamanlarda Turkiye deki Turban tartismasi ve bunun etrafinda donenler,ikincisi Ingilterede yapilan universitelerle ilgili bir arastirma.

Bilindigi gibi Turban meselesi her zaman bircok  kisi,parti ve kuruluslar tarafindan hep kullanilagelmis bir sorundur. Anayasa ve yasalarda acik bir hukum olmamasina ragmen bu yasak binlerce magdur ortaya cikarmistir. Bir taraftan Egitim Ogretimi tesvik etmek ,ulkenin egitim seviyesini yukseltmek isterken turlu nedenlerle kizlarimizin onune engeller koyma,onlarin universitelere girmelerini engelleme calismalarini yillarca aci ile seyrettik. Avusturya da bu yuzden okumak icin gelen binlerce kizimizin oldugunu biliyorum.Bunlarin ekonomik durumu belki iyi bu cesit bir firsati degerlendirebiliyorlar ya otekilerin,bunlara gucu yetmeyenlerin..Milyonlarca Euro ulke kaynaginin disariya gittigine mi yanalim,bu trajikomik durumun acisinami aglayalim? Bilmiyorum baska hangi ulkede bu cesit zitlar,bu tarz yanlislar vardir.

Son gerceklestirilmeye calisilan bir Anayasa duzenlemesi ile Bu mesele Anayasa ya giriyor.Bu tarz basit bir meselenin ancak Anayasa degisikligi ile degistirilebilecegi anlatilmaya calisiliyor.Sadece bu konunun Anayasaya girmesinin bile Ulkemiz ve Milletimiz icin bir buyuk "ayip" olacagini dusunuyorum.Alttan mi baglayalim,ustten mi baglayalim,igne takalimmi?Nereye takalim? Bu tur mizahi yaklasimlari  hep benzemeye calistigimiz batililar okudukca kim bilir ne kadar guluyorlardir halimize.Biz tarihi ve birikimleri ile binlerce yilin mirasini tasiyan koskoca bir milletiz.Bize yakisan bu degildir.
Ozgurluklerin savunuldugu temel kurumlarin basinda gelmesi gereken Universiteler hep beraber kalkip Ozgurlukler aleyhine gosteri yapabiliyor,Rektorler,Yuksek Yargi mensuplari elinden geldikce Yurutme ve Yasamayi elestiriyor,Hatta Bir Rektor "Eger bu Anayasa degisikligi kabul edilirse uzulerek turban takanlarin notlarini azaltmak onlara kirik not vermek zorunda kalacagiz"diyebiliyor.Ogretim uyeleri yasak icin imza topluyor,derslerte girmeyeceklerini soyluyor hatta durumu Ata ya sikayet icin gosteriler yapiliyor.Ne zaman ? 2008 de.Ne zaman? Avrupa birligine girmek istedigimiz su zamanda.Ne zaman?..
28 subat sureci ile sadece Imam hatip liselerinin onunu kesmek icin getirilen katsayi zulmu  butun Meslek Liselerinin kokune kibrit suyu doktu.Yuzbinlerce ogrencimiz magdur oldu.Universite ye girme sanslari engellendi.O okullara gidenler azaldi.Saniyorum onumuzdeki donemlerde bu konuda da haksizliklari giderici calismalar yapilacaktir.Yasaklar la gercekleri gizleme donemleri artik cok geride kaldi.Dunya kuculdu her seyi onumuzde gorme sansimiz var.Bize dusen var olan yarista kisi ve toplum olarak hak ettigimiz yeri alma cabasidir.Ulke olarak ta buyuk hedeflere ulasmak temel cabamiz olmalidir.

Ingiltere nin unlu yayinevleri Blackwell ve Quacquarelli Symonds(QS) ile The Times tarafindan yaptirilan arastirmaya gore Turkiye de 5 Universite Dunaynin en iyi 500 Universitesi arasina girmeye hak kazandi.Bilkent,Sabanci,ITU,Istanbul ve Cukurova Universiteleri " en iyi 500 ler" listesine girdi.
Universitelrin yayin sayilari,atif yapilan yayinlari ve yabanci ogrenci oranlari gibi verilere bakilarak hazirlanan "en iyi 500 ler"listesinde Turkiye den 2 si ozel 5 universite yer almayi basardi.Farkli bilim dallarina gore farkli puanlar verilen universitelerden Bilkent Doga Bilimlerinde 308,Cukurova Yasam Bilimleri ve Eczacilikta 314,ITU Muhendislikte 219,Istanbul Universitesi Yasam Bilimleri ve Eczacilikta 123,Sabanci Doga Bilimlerinde 447. oldu.
Bu Universitelrin diger alanlardaki basarilari soyle:
Istanbul,Tip,Sanat ve Beseri Bilimlerde 328,Muhendislik ve Teknolojide 358,Doga Bilimlerinde 368,Sosyal Bilimlerde 372. oldu. ITU Ysam bilimleri ve Biyoloji de338, Sosyal Bilimlerde 393,Doga bilimlerinde 401.sirada yer aldi.
Butun bolumler duzeyinde bakildiginda Dunya nin en iyi 5 Universitesi sira ile soyle Harvard,Cambridge, Oxford,Massachusetts Institu of Technology ve Yale

----------------------------------------------------------

17.01. 2008 Ingiltere Egitim Sistminde Kapsamli Reformlar

Degerli Okurlar

BugunIngilterede son zamanlarda Egitim alaninda yapilmak istenilen bazi reformlari anlatacagim size.Yaklasik 10 ay once cocuk standartlari konulu bir raporda gelismis ulkeler arasinda ancak 21. siraya girebilen Ingiltere,reform atagina gecti.Milyonlarca poundluk yatirim ile cocukstandartlarini yukseltecek yeni cocuk plani ile "Ingiltere nin Dunya da cocuk yetistirilecek en iyi ulke olmasi" hedefleniyor.

Unicef(Birlesmis Milletler Cocuklara Yardim Fonu) in 10 ay once acikladigi raporda Cocuk standartlari konusunda Ingiltere adeta sinifta kaldi.Ingiltere gelismis ulkeler arasinda ancak 21. siraya girebildi. Ingiltere nin cocuk,okul ve aileden soumlu bakani Ed Balls,hukumetin yeni cocuk palnini gectigimiz haftalarda acikldi.

Hukumetin yeni planina gore,cocuklarin saglikli gelisimi icin okullardan,oyun alanlarina kadar pek cok alanda kapsamli onlemler alinacak.Bakan Balls Ingiltereyi dunyada cocuk yetistirilecek en iyi uolke haline getirmek istediklerini belirterek,bu p[lanin aileler,cocuklar ve genclern ihtiyaclarina karsilik verecek niteliktebir plan oldugunu soyledi.

Yeni planin temel hedefi anne babalari cocklarin egitiminde daha fazla rol ustenmeye tesvik etmek ve okullari ingiliz toplumunda daha merkez bir konuma etirmek olarak belirtiliyor.Bu amacla her cocuk icin kirmizidefter uygulamasina gecilecek.Buna gore anne baba;ara verilecek kirmizi defter ile cocuklarin ilkokul oncesi caglardan itibaren saglik ve egitim alanindaki gelismeli duzenli olarak kayit edilcek. Ayrica aileler ccuklarinin okula baslamadan once okula davet edilerek kapsamli olarak bilgilendirilecekler.Plana gore her cocuk gelisimi kisisel egitmenler le yakindan takip edilecek ve cocuk ile aile arasindaki iletisimin kopmamasi saglanacak. Aileler cocuklarin okula gitmedikleri duumlarda gunluk olarak bilgilendirilecek ve okuldan kacma durumlarinin onune gecilmye calisilacak. Bakn Ed Balls, cocuklarin uyusturucu kullanimi,alkol,okuldan uzaklasma ve suc isleme gibi yanlis davranislar icine girelerinin onune gecmeyi hedeflediklerini soyedi.. Balls sinav sistemi ve ders programinda da onemli degisiklikler yapilacagini ve yabanci dil ogrenimiin ilkokullarda zorunlu hale getirilecegini soyledi.Plan ayrica okul disinda cocuklari etkileyen pek cok sorunlada bsa cikmayi hedefliyor.

Yeni Planda Neler Var?

1.Tumc cocuklara Kirmizi defter verilecek buraya aileler egitim,fiziksel ve sagli giimlerini kayir altina alacaklar.Bu yontemle ailelr cocuklarinin Matematik,Ingilizce ve baska derslerdeki performanslari ve diger aktivitilerdeki durumlari yakindan takip edilecek.

2.Ilkokul mufredai gozden gecirilecek,yabanci diller ilkokulda zorunlu hale gelecek.

3.7,11,14 yaslarindaki cocuklarin egitim durumlarin olcmek icin kapsamli testler yapilacak. Sozkonusu testlr kisa olacak ve cocuklar tstlere kendilerini hazir hissettiklerinde girecekler.

4.Okullarda polis,sosal gorevliler,cocuk psikololari ve terapistler bulunacak.

5.Okuldan kacmalari engellemek icin evamsizlik durumumda velilere cep telefonu veya e mail ile aninda ulasilabilecek.

6.Ogrenciler icin kisisel egitmenler tain edilecek.


7.Anne ve babalara bilgisayar ve internet kullanimi konusunda eitim verilecek.

8.Geri kalmis ailelerin cocuklari eger ilave egitim destegine ihtiyac duyuyorsa bunlar ucretsiz temin edilecek.
9.Cocuklar ve gencler icin yeni genclikmerkezleri icin 160 Milyon poundluk harcamalar yapilacak
10.3bin 500 yeni oyun alani olusurulacak
11.Cocuklarin acik alanlarda oyun sirinda guvenlikleri icin cevrede,oyun parklari etrafinda seyreden arbalarin azami hizi 20 km olacak.
12.Ogretmenligin yukseklisans uzeyinde bir meslek haline getirlmesi saglanacak
13.Gencleriuyusturucu e alkol den uzak tutmak icin "Aksiyon Plani" hazirlanarak aciklanacak.

Dunydaki Okuma ve Matemtik siralamasi listesi
Okuma
1.Guney kore2.Finlandiye3.Hong Kong4.Kanada5.Yeni Zellanda 6.Irlanda 7.Avustralya 8.Lihtenstayn 9. Polonya 10.Isvec 11.Danimarka 12. Belcika 13.Estonya 14.Isvicre 15.Japonya 16. Tayvan 17.Ingiltere

Matematik

1.Tayvan 2.Finlandiye 3.Hong Kong 4. Guney Kore
5.Hollanda 6.Isvicre 7.Kanada 8.Macao 9.Lihtenstayn 10.Japonya 11.Yeni Zellanda 12. belcika 13.Avustralya 14. Estonya 15.Danimarka 16.Cek Cumhuriyeti 17. Izlanda 18. Avusturya 19. Slovenya 20. Almanya 21. Isvec Irlanda 23. Fransa 24. Ingiltere

-------------------------------------------------------

14.09. 2007 Intihar

Degerli Okurlar

Hayat dedigimiz bu amansiz yolculukta oylesine olaylarla karsilasiyoruz ki bunlarin bazilari bizi sevindirirken bazilarida bizi uzmektedir.Bu yazimizda Intihar konusunu islemeye calisacagiz.

Durup duruken su Mubarek Ramazan ayinda bu da nerden cikti?  diye soranlar olabilir.Bu ic karartan olayi ele almakta nerden cikti diyenler de....

Uzulerek belirtmek gerekir ki son bir kac ayda 3 tane gencecik yavrumuz bu sorunun kurbani olmustur.,
gecen gun emniyet mudurleri ile toplantilar yaptik..kurumlar..Turk dernekleri ,basin neler yapar konustuk bu konularda bazi eylem planlari hazirladik..El birligi ile bu konuda onemli gelismeler elde edebilecegimize inaniyorum.

Toplumsal açıdan önemli bir sorun olan intihar olgusu diger bütün toplumsal olgulara göre farklı bir özelliğe sahiptir. Bütün toplumsal olguların temelinde insan yaşamını devam ettirebilme çabası vardır. Bir kişi, yaşamını devam ettirebilmek için basit bir hırsızlıktan tutun da diğer bir kişiyi öldürmeye kadar varan bir çok eylemi yapabilmekte; kendisi için olumsuz olan şartları değiştirebilmek için elinden gelen tüm çabayı gösterebilmektedir. Fakat intihar eden bir kişi, tüm bu mücadele yollarını bırakarak, kendi yaşamına karşı bir eyleme girişmiştir. İşte intihar olgusunu diğer tüm olgulardan farklı kılan yön de budur: Kendi yaşamını devam ettirmeye çabalamamak...

İnsanlık tarihinin her döneminde görülen intihar olgusu, çağımızda gün geçtikçe artmakta ve önemli bir toplumsal sorun haline gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, 2000 yılında tüm dünyada yaklaşık bir milyon kişinin intihar sonucu kendi yaşamlarına son verdiğini tahmin etmektedir. Bunun tüm dünyadaki ortalaması 100.000'de 16'dır. Bir başka deyişle her 40 saniyede 1 kişi intihar ederek ölürken her 3 saniyede 1 kişi de intihar girişimde bulunmaktadır. Yine Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, son 45 yılda tüm dünyada intihar oranları % 60 artmıştır. İntihar, günümüzde tüm ülkelerdeki ölümlerin ilk 10 nedeni arasında sayılırken; Amerika Birleşik Devletleri’nde 8. sırada yer almaktadır. Yine ABD'de 15-24 yaş arası ölümlerin üçüncü önemli nedeni intihardır. Dünyada ise beşinci sırada yer almaktadır. Bu eğilim, gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde benzerlik göstermektedir. Geleneksel olarak en yüksek oranlar hala yetişkin erkeklerde görülmekteyse de 15-34 yaş arası gençlerde artış gösteren intihar oranları dikkat çekici bir problem haline gelmiştir.

İNTİHARIN NEDENLERİ
Doğadaki her canlıda yaşamını devam ettirme içgüdüsü vardır. Doğal olarak bu içgüdü, en gelişmiş varlık olan insanda da vardır. Yaşamına yönelik her türlü güçlükle savaşan insanların bir kısmı nasıl olup ta elleriyle bu en çok korumaları gereken kendi yaşamlarına son verebiliyorlar?

Günümüzde her olgu gibi, intiharın nedenini tek bir faktöre bağlayarak açıklamak, modası geçmiş ve bilimsel olmayan bir anlayışı temsil eder. İntiharın nedenlerini açıklayabilmek için, az da olsa etkili olabilen her faktörü ele almak gerekir.

Birçok değişik faktörün etkisiyle ortaya çıkan bu olayı açıklayabilmek için her bilim dalı, kendi konu alanı içinde kalarak soruna farklı boyutlardan yaklaşmışlardır. Yüzyıllar boyu süren bu açıklama çabaları henüz kesin bir sonuca varmış değildir. İntihar konusunda günümüze kadar, birçok düşünce, teori ileri sürülmüş ve birçok araştırma yapılmıştır. Birbirlerinden çok farklı olan bu görüşler, intiharın nedenlerini de farklı koşullara bağlarlar.

Toplum içinde doğan ve yaşayan insanın bu eylemini kavrayabilmek ve açıklayabilmek için toplumu oluşturan ögeleri analiz etmek gerekir. Bu nedenle konuya farklı boyutlarda bakan her görüşü bilimsel yönden ele almak ve üzerinde düşünmek gereklidir. Fakat intiharın nedenlerini açıklama çabası içine giren her görüşü ele alıp incelemek gerekirse de; bu farklı görüşlerin her biri tek tek birer tez konusu oluşturabileceği için, burada sadece önemli görülen ve geçerlilikleri belli derecede kabul edilen görüşlere kısa ve genel olarak değinilecektir.

İntiharın nedenlerini kişi ve topluma bağlayan görüşlere özellikle daha fazla değinmek ve bunlar üzerinde düşünmek yararlı olacaktır.

Gençlik döneminde toplumsal düzen, meslek seçimi, iş olanakları, rolleri ve yaşama biçimi gibi sorunlar çözüm beklemektedir. Ergen ne olduğunu tanımlama çabasında olduğu halde, genç ne olduğunun farkında varmaya başlamıştır. Bu kez ise, ne olduğu ve toplumun kendisinden ne beklediği arasındaki çelişkili durumu yaşamak zorunda kalır. Bu çelişkiyi yaşayan bir genç her zaman toplumun beklentilerini reddetmeyebilir, kendi benliğini reddeder.

Gençlik kendini durdurulmuş, yolu kapatılmış ve teuteuklanmış hissettiğinde depresyon ortaya çıkar. Hareket etmesi gerktiği halde edemediğini düşünen genç için ölüm hereketsizlikle eşanlamlıdır. Oysa genç ilerlemek için her yolu başvurabileceğine inanır.

Gençlik döneminde intihar düşüncesi ve girişimleri oldukça çoktur. Özellikle en çok intihar girişimlerinin görüldüğü yaşlar 17 ve 18’dir. “Çoğu kez intihar, başka türlü başarılamayan hareketi ve değişikliği sağlayabilecek bir eylem olarak algılanır. Çünkü önemli olan, hangi biçimde olursa olsun ileriye doğru hareket edebilmek ve bir eylemde bulunabilmektir. Burada gerçekten ölmeyi arzulamak yanında, gerçekten yaşıyor olmayı hissedebilmek için hedefinden sapmış düşünceler de önemlidir”.

“Gençlik yıllarında intihar düşünceleriyle rahatsız olmamış hiçbir yetişkin yoktur. Aslında oldukça muhtemeldir ki, yetişkinlik yıllarında arzulanan intihar fantazileri sadece gençliklerinde kafalarında yer eden intihar düşüncesidir”.

15-20 yaşları arsında intihar oranının 15 yaşın altındakilere göre 8-9 kat fazla olması gençlik dönemindeki intiharların boyutlarını açıkça göstermektedir. Ayrıca, girişimlerin de gerçek intiharlara oranla en çok bu dönemde olduğunu düşünürsek sorunun önemini bile vurgulamaya gerek kalmaz.

Çağdaş toplumlardaki işsizlik sorunu yanısıra, umutsuz aşklar, istediği bir statüyü elde edemeyeceğine inanma ve işe yaramama duyguları gerçek intihar olaylarına neden olabilmektedir. Ayrıca, girişimlerde bu tür duygu ve düşüncelerinde destek ve yardım sağlama çabası yatmaktadır.

Gençlik içinde azınlık oluşturmasına rağmen, gençlik denince ilk akla gelen “öğrenci gençlik” sorunları yönünden biraz daha farklıdır. Ülkemizde önemli boyutlara ulaşmamasına rağmen, öğrenim başarısızlığı, öğrenci gençliğin intihar nedenleri arasında sayılabilir. Ailesine karşı hala bağımlı olan bir öğrenci, kendisinden istenilen tek şeyi; öğrenimini bitirmeyi başaramadığı için suçluluk duyarak intihara bile teşebbüs edebilmektedir.

Gençlik için en önemli sorun çevresiyle iletişim kuramamaktadır. Sorunlarını çözmek için çevreden devamlı yardım bekler, anlaşılmayı diler. Bu iletişimi kuramayan genç için intihar son itetişim aracıdır. Burada ana-babaya düşen en önemli görev, gencin kurmak istediği iletişime doğru bir biçimde tepki vermektir. Burada şu ilginç örneği verirsek yerinde olur: “1965 yılında Berkeley Üniversitesinde Serbest Konuşma Yılı ilan edilmiş (öğrenciler her konuda serbestçe konuşma hakkına sınırsız olarak sahip olmuşlar ve daha önce sıkça intihar olayları görülürken) o yıl hiç intihar olayı görülmemiştir.”

Anlasilan su ki modern hayatin sorunlari hayat kadar cesitli, bir okadar da zor. Bu zor ve cetrefilli sorunlarin uztesinden gelmekte sanildigi kadar kolay degil.Olay donup dolasip aile,okul,egitim,toplumsal cevre  ile bunlar arasinda kurabilecegimiz iyi bir iletisim,dogru bir yaklasim ve net bir kararliliga bagli.Kendimizi cocuklarimizi,ailemizi ,,toplumumuzu daha iyi anladikca sorunlarin birer birer cozuldugunu hep beraber gorecegiz.

Bu duygularla butun okuyucularimin Mubarek Ramazan ayinin hayirlara vesile olmasini diliyorum.

----------------------------------------------------

13.07.2007 OKS ve Memleket Hatiralari

Değerli Okurlar

Yeniden sizlerle birlikte olmanın sevincini yaşıyorum. Bu yazımda  OKS sınavları ile OSS sinavlarından tutun 2 haftalık Memleket ziyaretine kadar bazi ilginç noktaları sizlerle paylasacağım.
2007 OKS sonucları açıklandı.Sorulan 99 sorudan hiç birini bilemeyen..yani sıfır çekenlerin sayıdı bu yıl 27 277 (yirmiyedi bin ikiyüz yetmiş yedi) bunlar 8 yıllık ilkögrenimi bitirmişler.. Diploma almaya hak kazanmışlar..Başaranlara değilde niye başarısızlara bakıyorsunuz derseniz, niyetim kotümser olmak degil. Genelde olumlu düşünen biri olarak bunca sıfır alan öğrenci sayisi ile de övunecek degilim. Şu kadar varki geçen yıl bu sayının 74054 (yetmisdortbin elli dort) olduğu hatırlanırsa.. Diyeceğim o ki geçen yıl nerden nereye gelmişiz.74 bin nere ,27 bin nere?Demekki hayli mesafe katetmişiz!!! 25 Matematik sorusundan ortalama 3.35.Fen Bilimlerinden ortalama 5.73,Sosyal bilimlerden ortalama 8.63 net soruyu ancak doğru cevap verilebilmiş. Ayrıca 160 bin öğrencinin de yeterli puan alamadığını bir düşünün.
OSS sinavlarida aciklandi..Bu da bir baska yara.Simdilerde herkes bir tercih yarisina basladi..Hayat bu efendim..her seyi ile bir yaris.Belki bu konuyu bir baska zaman ele alma firsatimiz olur.

Uzun bir aradan sonra 2 haftalik bir ziyaret icin memleketimize gitmis bulunuyoruz."Memeleket" bu kelimyi her soyledikce,her yazdikca icime bir baska duygunun hakim oldugunu soylemek sanirim yanlis olmaz.Maalesef yogun calismalarimizdan" tatil"kavramini coktandir unutur olduk. Ilk birkac gun Istanbuldayim.Hava sicak.Insanlar gergin.Sicak hava daha ucaktan inerken yuzune vuruyor.Bizim gibi nisbeten soguk bir ulkden gidenler icin bu dayanilmaz sicagin hararetine alismak nerdeyse imkansiz.Istanbula iniste  Ankara ya kadar olan ucak biletimi degistirmeyi oda olmassa iptal ettirmeyi dusundum.-Efendim degistiremeyiz-.Bey efendi degistirme ucretini odemeye hazirim bir kac gun Istanbulda kalmak istiyorum.-Uzgunum bunu yapamayiz. -Niye? -Sistem izin vermiyor.Gorevli icre girip disari cikiyor.Tekrardan  Bilgisayar onune geciyor.uzun uzun bakiyor.-Yok bey efendi olmayacak.O zaman Ankara ucusunu iptal edin yeni bir bilet verin.-o zaman Ankara dan donusude iptal etmeliyiz.-Bey efendi ben donusu degil Istanbul dan Ankara gidisini iptal ettirecegim. uzayan malum sorunlar..sonunda bilet isini cozuyorum.Ama THY degil baska bir havayolu sirketinden.

Hava alanindan bir taksiye bakarken uzaklardan birnin Hocaaamm diye bana dogru kostugunu goruyorum. Kosarak gelen genc biri elime sariliyor..Hos geldiniz hocam...Sasiriyorum..taniyamiyorum..evladim kimsin..ismin ne? kelimeleri dudaklarimin arasindan  dokuluyor.-Hocam tanimadinizmi ben A.Kerim.Kendisini tanitiyor.Yillar once Siirt`ten ogrencimmis.Su sira taksicilik yapiyormus.Hatirliyorum A.Kerimi.ayni zaman hayiflanmadan edemiyorum..Demek o kadar yasladik...Koskoca delikanli olmus..Nerden nereyue gelmis..Kaderin cilevesine bak. A.Kerim beni gidecegim yere goturuken bir yandan eski gunleri,ortak tanidiklarimizi konusurken Istanbul daki hakim tepeler uzerine yerlestirilmis buyuk Turk Bayraklarini goruyorum.Her gelisimde mutlaka birkac gun kaldigim bu efsanefi kentte bunlari onceden gormedigimi ,bunun anlamini soruyorum.-Hocam bunlar ulusalcilarin isi..Bayrak kavramini,vatan kavramini hep gundemde tutamak icin yapiliyor yorumunu aliyorum..Hakim tepelerdeki ay yildizli bayragimizin dalgalanisini kivancla izliyorum.A.Kerim beni gidecegim yere ulastiriyor.Ucretini almiyor.Hatta taksimetre bile acmamis..Bunu fark edememisim.Cikisiyorum A.Kerime ekmek parasi ile dostlugu karistirmamasini istiyorum.A.Kadir inat.Valla olmaz hocam.-Bak beni memnun etmek istemezmisin A.Kadir?-Isterim hocam .-o zaman al.Inat cocuk almiyor zorla arabanin icine parayi birakiyorum kapatiyorum.Elimi opmek isteyerek ayriliyor A.Kadir.

Malum secim havasi ama memlekette secim heyecani hic yok.Bogaz dan gecen gemimiz Uskudar iskelesi ne yanasiyor.Burasi biraz hareketli.Hemen iskeleye yakin kitabciyi goruyorum.Ben kitaplara bakarken hemn az ilerde iki cadir gorunuyor aralarinda otuz metre olan cadirlarin biri bir siyasi parti ye digeri baskasina ait. Mikrofonlar yolu ile adeta asiklar atismasina sahit oluyorum.Hava sicak hala.terlememek ne mumkun..
Istanbul`dan Ankara`ya geciyoruz.Ablam,yegenlerimi ziyaret ettikten sonra bir kamu bankasindaki bir is icin bankaya gidiyorum.saat 8.30 sabah saatleri. Banka onune geldigimde bankanin kapali oldugunu goruyorum.Guvenlik gorevlisi mesai 9 da basliyor diye bana yardimci oluyor.Saat 9.00 Guvenlik bizi iceriye aliyor.Bekliyoruz onumuzde 6  ayri masa ama henuz kimse yok ortalikta.Bu arada bazi gorevliler onumuzden gecip gidiyorlar.Biraz sonra iki kisi daha geliyor.Onlarda benimle birlikte oturuyorlar.Birisi-Kimse yokmu daha? diye soruyor.Hayir anlaminda basimi salliyorum.saat 9.15 bir bayan geliyor bir masaya oturuyor.Benden sonra gelen hemen yanina yaklasip ben emekli falan.......derken kadin hisimla -Beyefendi gormuyormusun sistem henuz acilmadi.Oturun sizi cagiracagim diyor. Nihayet hanim efendi cagiriyor.Ilk sira bende oldugundan ben gitmeyi beklerken..onlar ayaklaniyorlar..iki kisiden biri beni gosterip -Agabey bizden once gelmisti..onun sirasi diyor.Tesekkur edeip evraklarimi uzatiyorum.Birkac defa yukari asagiya katlari gidip gelerek sonunda evraklari kabul ettirmek mumkun oluyor.Erken ayrildigim icin seviniyorum.saat 11.00

Kecioren de oturan Kayin Validemi ziyarete giderken elimdeki valizle sicak havada biraz yurumek zorunda kaliyorum.Bir agac golgesinde dinlenirken hemen apartman bahcesinde yaslari on,on iki kadar olan iki erkek cocugu goruyorum.cocuklar ellerindeki futbol topu ile oldukca yuksek olan kayisi agacindan kayisi dusurmeye calisiyorlar.Uzun ugrasidan sonra bir tane dusuruyorlar.Ben yere dusen kayisiyi kim kapacak diye dusunurken birisi yavasca yere dusen kayisiyi eline aliyor.Aldigi kaysiyi ufuirerek temizliyor.Yetmiyor pantolonuna siliyor.Yanindakine sormadan beni fark eden cocuk bana yaklasip-Amca buyur  diyor.Onca emekle yere dusurdugu 1 tane kayisiyi bana teklif ediyor.Sasiriyorum.Bu comertlik bilmem baska milletlerde gorulurmu ki diye icimden dusunerek,nazikce teklifini geri ceviriyorum.
Gerek Milli Egitim Bakanligi,Anadolu ajansi,Denizcilik
Mustesarligi,Ic Isleri Bakanligi gibi bazi bakanliklardaki yakin dostarimizla gorusme sansimiz oluyor.Sipahiler Koyunde babam Bekir Doganguzel,annem atiye Doganguzel,amcam,halam ve akrabalarla Sipahiler muhtari sayin Abdurrahim Doganguzel,sariyahsi Belediye baskani sayin Ahmet Celik,Sariyahsimizin genc ve dinamik Kaymakami Sayin Erdogan Turan Ermis`le gorusme sansim oluyor.
Degerli Okuyucular her bir saati hatiralarla dolu olan bu gezimdeki baskaca olaylari ileriki yazilarda firsat buldukca anlatmaya calisacagim.Gordugum o ki sosyal hayat ilerlemis,bircok seyide beraberinde goturmus.anca bizi biz yapan degerlerin hala bazilari dim dik ayakta.Bunu gormenin mutlulugu baska oluyor...

<b><i>Yeniden bulusmak dilegi ile....</b></i>

------------------------------------------------------------

15.06.2007 OKUMA VE OKULLAR

Degerli Okurlar,

Sinavlarin yogun oldugu gunlerde yine sizlerle beraberiz.

Gerek Ingilteredeki SATS,G.C.S.E ve A-LEVEL sinavlari olsun gerek Turkiyedeki Orta ogretim secme sinavi ile Universite Giris sinavlarinin bir cogu yapildi kalan birkismida onumuzdeki gunlerde yapilacak.Iki milyona yakin gencimiz yine hayatinina yon verecek 180 dakikalik sinav da adeta ecel terleri dokecekler.Butun hayatlari bu 180 dakikaya bagli oldugunu bile bile bu sinava girip basarilida olmak dusunun ne kadar bir anlam tasiyor. Kimin icin? Hem ogrencilerimiz hemde velilerimz icin.
Bu sinav sonunda yaklasik 2 milyon ogrencinin yaklasik % 10 u yerlesme sansi bulacak bunlarin 1/3 u meslek yuksek okullarina 1/3 Acik ogretim e yerlestirilecegi dusunulurse geriye kalanlar ancak bir lisans egitimine yerlesmis olacaklar..

Ben bugun asil okumak ve okullar ustunde durmak istiyorum.Bugun okuma ile gelismislik arasinda dogrudan bir iliski oldugu kesin olarak anlasilmistir.
Simdi bazi ulkelerdeki verileri beraberce bir gorelim.sonra ulkemizin durumununa bir bakalim.
GAZETE:Japonyada 124 ayri gazete basiliyor toplam traj 70 Milyon Turkiyede butun gazetlerin toplam traji 5 milyon,magazin,mustehcen yayinlar ve  rutin satislarda bu rakamdan dusuldukten sonra anca traj 1 milyon kalabiliyor.

KITAP:Almanya da 1000 kisiye 2700 kitap,ABD de 1000 kisiye 1200 kitap,Japonya da 1000 kisiye 1100 kitap dusuyor.Bu rakam Turkiye de 1000 kisiye sadece 7 kitap dusuyor.
Gelismis bati ulkelerinde ihtiyac listesinde Kitap okuma ihtiyaci 17 . sirada iken bu sira Turkiye de 222. sirada.
ABD de kisi basina dusen Kagit 390 kg iken Turkiye de sadece 20 kg.ABD de bir yilda basilan kitap sayisi 73.000.Almanya da 50.000, Turkiye de Devlet yayinlari dahil sadece7000.
1991 yilinda dunyada Kitapa ayrilan para bazinda Almanya kisi basina 73 dolar iken Turkiye bu konudaki siraya bile gierememistir.

Dunyadaki 500 universite icinde Turkiyeden bir universitenin olmayisi butun bunlara bakarak bizim icin supriz olmamasi gerekir.Bir de bu alana birlikte bakalim.Unlu bir Universitemizde yapilan bir arastirmada ogretim uyelerinin % 21 inin akademik yayinlar disinda kitap okuyamadigi tespit edilmistir.

ABD de bir yilda yapilan ilmi arastirma sayisi 204.635.Almanya da bir yilda yapilan ilmi arastirma sayisi 26.168.Japonya da bir yilda yapilan ilmi arastirma sayisi 23.650.Turkiye de bir yilda yapilan ilmi arastirme sayisi sadece 368 olduguna bakarsak hala niye ucuncu dunya ulkelerinin siralarinda emekledigimiz gayet acik ortaya cikar.

Dunya Bankasi nin 1997 yilindaki bir arastirmasinda Bir milyon kisiye dusuen bilim adami ve muhendis sayisi soyledir:
ABD 3.873,Norvec 3.159,Hollanda 2.656. Misir 458ve Turkiye 209.
Ekonomik Isbirligi ve Kalkinma Orgutu(OECD) nun Paristeki merkezinde bildirildigine gore 2004 yilinda yapilan bir arastirmada 30 ulke arasinda 15-19 yas dilimindeki gencler arasinda okulu birakan ogrenci sayisi en yuksek ikinci ulke oldugu ortaya cikmistir

Uzun lafin kisasi gorunen manzara hic ic acici degildir.Butun bu verilere bakarak ulkemizdeki sorunlra goz atmak sanirim bizi dogru sonuclara goturebilecektir.
Ilk emri "OKU" olan bir dinin mensuplari olarak okumaya ve okula karsi bu derece ilgisiz kalmamiz bugunku sonucu bizlere hazirlamistir.Ulkenin her kosesindeki egitim ogretim in ayni olmadigi,egitimde firsat esitliginin bulunmadigi,okullarin ve ogretmenlerin secildigi,dersanelerin 7 milyar dolarlik bir mali kaynaga ulastigi bir ulkede durumunne kadar zor oldugu aciktir.
Egitimle ilgili oteriterlerin bu gercegi fark ettigini biliyorum, ulkemiz ve onun necip fertleri,ogrencileri bunlara layik degildir.Ulkenin ihtiyaci nitelikli insan gucudur.1980 sonrasi Turgut Ozal bu gercegi gormus bunu asmak icin girismlerde bulunmus mesleki ve teknik okullari guclendirmistir.Sonralari Imam hatip Okullarinin onunu kesme adina mesleki egitimin onune anlamsiz engeller konularak adeta tamamen yok edilmis ,  bu zaman kadar yapilan bazi cabalarda yeterli olamamistir.

Ekmek kaygisina dusen bir kisinin kitap almasi okumasi dusunelemez.Okuma oncelikle bir aliskanlik kazanmakla mumkun olabilir.Cocuklugumuzda Kitap ve Okumaya ayri bir onem verilmeye calisilirdi..Bugun yaris ati gibi hazirladigimiz veya boyle kosturmak zorunda kaldigimiz cocuklarimizin bu aliskanli kazanmasi oldukca guctur. tek amaclari daha cok soru cozmek..daha cok ders calismak,gittikce acilan elegin ustunde kalma mucadelesidir.Umudumuz odur ki gerek yonetim gerek devlet gerek aile gerek brey hepimiz toplum olarak ustumuze duseni yaptigimizda daha buyuk adimlarla bize yakisan bir ulke olma yolunda mesafe kat edecegimiz gercektir. Bizde bu guc vardir.Onemli olan bu gucu gorup kendine inanan,fedakar caliskan,inancli,ustun ahlaki donanimli nesiller icin var gucumuzle calismaktir.

Sinava girecek butun ogrencilerimize basarilar diliyorum,hayatin ve hayatin tum sinavlarinin gonullerince sonuclanmasini temenni ediyorum...

-------------------------------------------------------------

18.04.2007 Ingiltere`de Destek Okullari

Degerli Okurlar
Egitim dogustan olume kadar devam eden bir surectir.Her insanin egitim alma hakki vardir.Bu hak bazen anayasalarla bazen cikartilan ozel kanunlarla guvence altina alinmistir.Ingiltere de de 1996 yilinda yenilenen kanuna gore herkes 16 yasina kadar egitim ogretim hakkina sahiptir.Bakanlik ve yerel belediyeler bu hakki en iyi sekilde insanlarin kullanmasini saglamakla yukumludurler.Bu kanunun 7 . maddesi egitim ogretim hakkinin okullarda veya baska yerlerde de yapilabilecegini onemli olan kisinin egitim alma hakki oldugunu kesin bir sekilde belirtmistir.

Buradaki egitim sistemi ve okul turleri ile ilgili konulari bir baska yazimizda ele almak istiyoruz.Bugun egitimin itici guclerinden biri olan Destek Okullari hakkinda kisaca bilgi verecegiz. Supplementary Schools denilen destek okullari gerek okul sonrasi gerekse hafta sonlarinda ozel olarak sivil toplum orgutleri,dernekler ve benzeri kuruluslar tarafindan acilmis  okullardir.Her etnik grubun kendine ait destek okullari hemen hemen vardir.Butun ingilterede sayilari  20 ye yaklasan Turk Destek Okullari vardir.Bu okullar kendi aralarinda olusturduklari form larla aylik duzenli olarak toplanirlar ,egitimle ilgili,okullarla ilgili meseleleri gundemlerine alip konusurlar.Turk Islam Kultur Merkezimize bagli 8 ayri bolge ve sehirde buna benzer 8 Destek okulu ile yaklasik 600 ogrenciye destek vermeye caba gosteriyoruz.Ozellikle universiteye hazirlik ve alt gruplardaki sinavlara hazirlik konusunda bu okullarin payi cok onemli.
Bugun bu okullardan bir tanesi Suleymaniye Turk Okulu`ndan bahsedecegim. Bu okul koordinatorlugunu yaptigimiz  okullardan birisi. Kurulusu 2000 yili. Yaklasik 7 yildir yuzlerce ogrenciye hizmet vermeye calisiyoruz. Okulumuza gerek gonullu ogretmenler gerekse milli Egitim Bakanligi Egitim Musavirligi ogretmen gondererek destek saglamaktadir. Butun veliler ve gonullu yardimcilarda ayrica desteklerini surdurmektedirler.Gecen aylarda yapilan bir torenle Suleymaniye Turk Okulu`na Egitimde Kalite ve Basari odulu verildi.Odulu Egitim Bakanligi ile Okullari Destekleme Bolumu tarafindan olusturulan bir kurul hazirladi.Bu odul ilk defa Ingiltere deki bir Turk Okuluna verildi.Odul egitim bakanligi ve destek okullari kurulu tarafindan hazirlanan bir Egitim Konferansinin sonunda torenle verildi. Torende konusan Okullardan sorumlu bakanLord Stevan Adonis Suleymaniye Turk Okulu` nu basarilarindan dolayi tebrik etti.Lord Adonis destek okullarinin egitime katkilarinin cok onemli oldugunu,Merkezi hukumet ve bolgesel egitim brimlerinin destek okullarina katkisinin artarak devam edecegini belirtti.Lord Adonis destek okullaraina daha cok yardim icin bakanlik ta yeni bir birimin hazirlandigini soyleyerek bu yeni birimin acilmasi ile destek okullarina katkinin daha da artacagini belirtti.Verilen odulun egitimde kalite ve standarlarin artmasinda itici bir guc olacagina inandigini soyleyen Lord Adonis Suleymaniye Turk okulunun bu odulu alisinin ayri bir onemi oldugunu anlatti.Turkce konusan toplumun egitim seviyelerinin istenilen seviyeye gelmesi icin bu tur okullarin daha cok etkili olmalari gerektigini belirten Lord Adonis,Suleymaniye Turk Okulunu basarilarindan dolayi kutladi.
Yapilan bu torende bizde bir konusma yaparak egitimin temel gorevinin topluma yararli bireyler yetistirmek oldugunu,bu itibarla basarili,ahlakli,iyi ,kaliteli insan yetistirmenin okulumuzun oncelikli hedefleri oldugunu soyledim.Toplum olarak egitim konusunda daha yapilacak cok seylerin oldugunu,istikrarli,verimli,guzel sonuclar almak icin veli,ogrenci ve okullar arasi is birliginin cok onemli oldugunu bu konuda her bireyin ustune dusen gorevi yapmasi gerektigini,bu calismalarin sabir,surec,ozveri ve buyuk destek istedigini belirttik.
 Toren sonrasi Lord Adonid le konusma firsatimiz oldu.Bakanin Yunan asilli oldugunu ogrendim.Kendisi ile yaptigimiz gorusmede bir Yunan kokenli Bakan olarak sizin okulunuzun basarisinda sizlerle beraber olmaktan mutluluk duydum dedi.
Turkce konusan toplumun yogun olarak yasadigi  Londra daki 4 temel belediyedeki(Hackney,Harringey,Enfield,Lewisham)  Turkce konusanlarin egitim seviyerinin 13 etnik azinlik arasinda son sirada olmalarina bakarsak bu tur okullarin desteginin ne kadar onemli oldugunu anlamis oluruz.
 
<i>Yeniden Gorusmek dilegi ile...</i>

-----------------------------------------------------------

20.12.2006 Aile Egitimi

Fertler birleserek aileleri ,aileler birleserek toplumu olusturular. Bu yuzden "aile" kavrami bizim icin onemli bir  ozellik tasir.Aile kavraminin zedelendigi her toplum cokmeye mahkum olarak gorulur.Huzur ve mutlulugun ancak saglam bir Aile Yuvasi ile temin edilecegi prensibi Insanlik tarihi kadar eskidir.

Turkler`in Islamiyeti kabulunden sonrada zaten onem verdikleri Aile kavramina daha bir kuvvetli sekilde sarilmalari onlara "Dunya Imparatorlugu"yolunu acan en onemli  etkenlerdendir.Aile mahremiyeti,Ailenin kutsalligi,Aile olmak,Aileden biri ,aile dostu,aile bagi gibi kavramlar bizde bati toplumundan cok baska anlamlar ifade eder.Aile ocagina baglilik,aile breyleri arasi iliskiler hep belirli bir nizama gore islerdi.Bu nizamin dayandigi temel prensibler de kaynagini ya Yuce Dinimiz Islam`dan  ya da Kulturel degerlerden almaktadirlar. Bizim inancimiz ve Kulturumuz "Buyugunu saymayan,kucugune sefkat merhamet gostermeyen bizden degildir" temel prensibine dayanir.Yine anaya babaya "of" bile demenin yasaklandigi yuce bir Din`e mensup olmanin anlamini tamamiyla kavrayamadigimiz icin bugunku aile manzaralari onumuze gelmektedir. Su haberlere bir kulak verelim hep birlikte:

"1990-1995 arasında yüzde 12, 1995-2000 arasında yüzde 21 olan boşanma oranları, 2000-2005 yılları arasında korkunç bir grafik çizdi ve yüzde 270 seviyelerine çıktı... 2005 yılında 651 bin 896 çift evlenirken, 95 bin 895 çift de boşandı. Boşanma oranının bu kadar yükselmesinde; "eşlerinize başkaldırın!" propagandası yapan "TV'lerdeki kadın programları"nın büyük rolü olduğu bildiriliyor.
2000 yılında 34 bin 882 çift boşanırken, bu rakamın 2005'te 3 katı bir rakam olan 95 bin 895'e çıkması, toplumun temel taşı olan ailenin de çökmeye başladığını ve Türkiye'yi de "Batı'nın akıbeti"nin beklediğini ortaya koydu.
Geçen yıl yurt genelinde 651 bin 896 çift dünya evine girerken, 95 bin 895 çift de çeşitli sebeplerden dolayı evliliklerini sona erdirdi.
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, geçen yıl evlenen çiftlerin ortalama yaşı erkeklerde 27.8 olurken, kadınlarda ise 23.8 olarak belirlendi.
İstatistiki bölge birimleri sınıflamasına göre kızlarda en düşük ortalama evlilik yaşı 22.8 ile Orta Anadolu'da olurken, erkeklerde ise 26.6 yaş ortalaması ile Batı Karadeniz'de oldu."

Gorulen odur ki yillardir gerek yazili gerekse gorsel basin,sozumona aydinlar,TV dizileri,korukorune bati hayranlari,Annelik ve bablik kavramindan haberi olmayan ebeveyinler le birlikte ulkedeki iktidar sahiplerinin yanlis uygulamalari aile muessesini yikmistir. Yaklasik 1/6 si bosanan bir topluma durup dudurken gelmedik. Aile kurmada temel nitelikler daha onceleri namus,gorenek,denklik,beceriklilik,temizlik,dindarlik olarak belirlenirken bugun bunun yerine para,maddiyat,cokbilmislik,buyugu kucugu tanimama ..gibi kavramlar yer almistir.Gecmiste dogru bildiklerimiz bugun yanlis olarak lanse edilmekte ,baskalarinin yanlisliklari da dogru olarak bizlere yutturulmaktadir.Uzulerek belirtmek gerekir ki biz bu zokayi coktan yuttuk. Bugun bu zehiri almayan aile sayisi adeta soylari tukenme tehlikesi altindaki Kelaylak Kuslari gibi azaldi. Bunlarda Manevi degerlerine daha cok sarilarak bunu korumaya calisiyorlar.

Aile ici egitim buyuklerle bereber yasanilan bir aile icinde kendiliginden meydana gelen bir surec iken,bugun bu yapinin da bozulmasi ile herkes herseyi biribirinden daha iyi bilmekte,beklentiler farklilasmakta,evlilik kurumu tamamen sehvet ,mal gibi gorlumekte bunun tabii sonucu olarak yukaridaki manzara karsimiza cikmaktadir.Bugun evlenmeye baslamadan ciftler hemen ayri evde tek baslarina yasama sartlarini one surmekte bunu temin ettiklerinde zaten kendi birikimleri ,tecrubeleri yetersiz oldugundan bu aile kurumunu devam ettirmekte cok zorlanmaktadirlar.Iste yukaridaki manzara.

Bati toplumlarina benzemeye calissak ta hala bati bizi degerlerimizle tanimakta bu yuzden icine almaya adeta korkmaktadirlar.Bizler batiya yonelerek kendi temel kurumlarimizin onemini anlayamadan adeta bolca kendi oz degerlerimizi harcadik. Bugun dizlerimize vuruyoruz.Zehiri bal diye yutturma cabalari hep devam edecek.Ailede yangin var..bu yanginida maalesef cikaran yine bizleriz.Ne olurdu ki bunu gorebilsek zamaninda tedbir alabilseydik.Namus kavrami bizim icin temel dustur olmaktan cikarsa aile sistemi coker boylelikle toplumum menevi degerlerini yitirir.Onurlu bir gelecek icin yavrularimiza bunun onemini anlatmali anlatmaya calismali, hic bunu yapamiyorsak bunlari onlara anlatabilecek kurumlar olusturup onlari oralara yoneltmeliyiz.

Yaklasmakta olan yilbasi nedeiyle etrafta "muslumanim"diyenlerin cabalarini goruyorsunuz.Adeta bu Hiristiyan bayramini onlardan daha cok bir sevkle kutlayan  nicelerimiz var.Okullarda televizyonlarda bunlarin reklamlari yapiliyor.Yavrularimizin beyinleri yikaniyor.Unutmayalim ki bizler yavrularimizin yureklerine inanc,kultur,manevi degerler adina bir sey koyamassak ,oraya bazi zehirli dusunceleri koymaya coktan hazir nice gruplar hazir beklemektedir.Eger bunlari hala goremiyorsak bunun sucunu kendimizde aramaliyiz.Bilindigi gibi bu yil Mubarek kurban Bayrami da 31 Aralik 2007 da basliyor.Sunun bunun bayrami yerine bizim Bu bayramlarimizin anlamini anlatalim.Yavrumuzun torunumuzun elinden tutatlim inancimizin ,kulturumuzun yasanildigi yerlerde bayramlasmalarda bulunalim,anlatalim,gosterelim onlara. Biz bugun onlara bunlari gosteremessek yari onlarin bizlere neler gostereceklerini yoksa hala bilmiyormuyuz?

Bu dusuncelerle Mubarek Kurban Bayraminizi en icten dileklerle tebrik ediyor sihhat,saadet ve afiyetler diliyor,.kucuklerimin gozlerinden buyuklerimin ellerinden opuyorum

-------------------------------------------------------------------------

13.09.2006 11 EYLUL

Muhterem Okuyucular

Dunya tarihinde 11 Eylul 2001 tarihi onemli bir donum noktasidir.Bu tarih basta A.B.D ve onun sadik muttefiklerinin  Sovyetlerin tehdit disina cikmasiyla Muslumanlara karsi acikca baslattiklari "Hacli Seferleri"nin baslangic tarihidir.Once Afganistan sonra Irak sonra Lubnan  kimbilir yarin hangi Islam ulkesi?

Aradan 5 yil gecmesine karsin 11 Eylulun ardindaki gercekler hala gun yuzune cikmadi.Basta A.B.D olmak uzere tum Dunya bu olayin artik bir duzmece olduguna inaniyor. A.B.D halkinin %34 buna kesin olarak inaniyor.

Hadiseden birkac hafta once bir yahudi kurulusu 3.5milyon dolara ikiz kuleleri sigorta ettirdigi anlasildi.

<b>Su haberlere bir bakalim:</b>
Hürriyet Gazetesi (11.09.2006) 11 Eylül ile ilgili şu rakamları veriyor:

Kongre'nin Irak ve terörizmle savaş için onayladığı bütçe: 432.000.000.000 $ (432 milyar dolar).

Havacılık şirketlerinin uğradığı zarar: 40.000.000.000 $ (40 milyar dolar).

Beş yılda Afganistan ve Irak'a gönderilen toplam asker sayısı: 1.350.000.

Halen Irak'ta görev yapan ABD askerleri: 145.000.

Irak'ta ölen ABD'li asker sayısı: 2662.

Afganistan'da ölen ABD'li asker sayısı: 272.

* * *

Milliyet Gazetesi (11.09.2006) ise şu çarpıcı rakamı veriyor.

<i><b>"Beş yılda 180 bin kişi öldü.</b></i>

11 Eylül 2001'de İslamcı terör örgütü El Kaide'nin New York'taki Dünya Ticaret Merkezi kuleleri ve Washington'da Pentagon'a düzenlediği saldırıların hemen ardından ABD'nin müttefikleriyle birlikte dünyada başlattığı "teröre karşı savaş", aradan geçen 5 yıl içinde 62 bin kişinin "doğrudan", 118 bin kişinin de "dolaylı" olarak ölümüne yol açtı.

11 Eylül saldırılarında 3 bine yakın insan hayatını kaybetmişti."

Neden 5 yıl içinde 180.000 insan katledildi, 500.000.000.000 $ (500 milyar dolar) para harcandı?

<b>Ya su rakamlara ne demeli?</b>

1) Dünyadaki petrol rezervinin % 21.6'sı Suudi Arabistan'da, % 14'ü Kanada'da, % 9'u Irak'ta, % 8.1'i Arap Emirlikleri'nde, % 8'i Kuveyt'te, % 7.4'ü İran'da, % 6.4'ü Venezüella'da, % 4.9'u Rusya'da, % 2.4'ü Libya'da, %2'si Nijerya'da ve % 1.9'u ABD'de.

2) ABD, dünyada en çok petrol kullanan ülke. ABD günde 20.1 milyon varil petrol kullanırken, ikinci sıradaki Çin 5.6 milyon varil petrol kullanıyor. Rusya'da günde 2.8 milyon varil petrol kullanılırken, bu rakam Almanya'da 2.6, Hindistan'da 2.2, Fransa ve Kanada'da 2.1 milyon varil.

3) Çin, 2003 yılında dünyada üretilen petrolün % 7'sini, alüminyum ve çeliğin % 25'ini, demir ve kömürün yaklaşık % 33'ünü, çimentonun % 40'ını satın aldı. Çin giderek daha fazla üretiyor ve dünya giderek daha fazla Çin malı kullanıyor. Örneğin, ABD'de satılan mobilyaların % 40'ı artık Çin malı.

4) 1982 - 2002 yılları arasında ABD ekonomisi yılda ortalama % 3.3 oranında büyürken, Çin ekonomisi % 9.5 oranında büyüdü. Çin'deki bu büyüme hızı, ABD'nin yaklaşık 3 katı bir büyüme hızını ifade ediyor.

Anlasilan su ki A.B.D dunya somuru duzenini tehlikede oldugunu anladi. Bazi ulkeler artik sesini yukseltmeye basliyor,,Enerji yollarini tikayanlar var..elbette kendine yonlendirdigi kanallarin tehlikede oldugunu anladi.Zamanimizda halki demokrasi,insan haklari deyimleri ile uyutmak artik cok zorlasti. Bize dusen ulke ve toplum olarak guclu olmak.Her alanda yetismis insan gucunu artirmak.Kendi Inancina kulturune,tarihine dusman degil bunlari iyi anlayan guzel sentez edebilen nesiller yetistirebilmek.Yani donup dolasip yine egitim gucune geliyoruz.Ulkemizin binlerce yillik tarihi gecmisinde bu guc saklidir.Bu gucun ortaya cikmasi ise sadece zaman meselesidir

-----------------------------------------------------------

07.09.2006 Avrofasizm

Degerli Okurlar

Uzun bir aradan sonra tekrar beraberiz.Sizlerden boyle uzun sure uzakta kalmak inanin kolay degil.Gerek rahmetli kardesimin ahirete intikalleri gerekse yeni egitim ogretim yili hazirliklari sizden uzak kalmamin temel iki sebebi.Umit ediyorum ki bundan boyle daha cok beraber olma firsatimiz olacak.

Son gunlerde Islam aleyhindeki calismalar hizla devam ediyor.Bu gunlerde yaklasik 28 muslumanin teror nedeniyle Ingiltere de goz altina alinmalari,Dunyadaki baska olaylarlada birlestirildiginde ISLAMFOBIA dedigimiz bu Musluman karsitligi kavraminin gun gectikce guclendigi anlasiliyor.Elbette bunda Islami hedef secen A.B.D baskani Bush un da etkisi fazla.Ingilterenin degisik bolgelerinden teror zanlisi olarak goz altina alinan 28 kisi haftalar sonra ancak 8 kisi tutuklanma talebi ile hakim karsisina cikarildi.Butun hava limanlarinda alarmlar verildi.Turizm ve havayolu sirkletlerinin zararlari milyonlarca Paundu buldu.Bazi turizim sirketleri ve seyahat acentalari zararlarinin karsilanmasi talebi ile hukumete muracaatta bulundular aksi taktirde mahkemeye basvuracaklarini belirttiler(Easyjet ve Ryanair..vb.).

Polisin ve basinin sisirdigi sozde saldiri plani cok buyutuldu.Elbette bu yayinlarin toplum ustunde olumsuz etkileri oldu.Ingiliz polisinin gerceklesmesi halinde binlerce kisinin olecegini ileri surdugu teror saldirisi planini ortaya cikarmasindan sonra basta Araplar olmak uzere Asyali muslumanlara yonelik onyargili davranislar hic beklenmedik mekanlarda gorulmeye baslandi.
 
Malaga-Manchester seferini yapan ucagin yolculari arasinda bulunan ve kalin giyisilerlede dikkat cektigi belirtilen iki Asyali Musluman gencArapca konustuklari icin teror yaratabilecekleri gerekcesiyle ucaktan indirildiler.Gorgu taniklarinin verdigi bilgiye gore ucagin pilotunun kabul etmeyi reddettigi genclerin ucaktan cikarilmalarina yolcularin buyuk cogunlugu da destek verdi.Bir gorgu tanigi kontrol noktasindan iki kez gecen soz konusu genclerin hic itiraz etmeden ucaktan indiklerini belirterek bunun irkcilik sayilamayacagini soyledi.Bu gencler geceyi bir otelede gecirdikten sonra Manchester e ertesi sabah uctuklari belirlendi. Bunlarin basina yansimasi sonucu ucak sirketi ozur diledi.

Yine Ispanya ile Ingiltere arasinda ucan bir ucakta iki Ingiliz kadinin Musluman oldugu belirtilen sakalli bir kisiyi pilota sikayet etmesi ve A.B.D de ucakta namaz kilmaya kalkan bir yolcunun yaka paca ucaktan indirilmesi bunlardan bazilari.Ingiltere simdi teror paranoyasinin nasil Musluman korkusuna donustugunu tartisiyor.Muhalefetteki muhafazakarlar ,hukumeti vatandaslara guvenli seyahat garantisi vermemekle ve yolcularin mantik disi davranmasina yol acarak terorustlere zafer kazandirmakla sucluyor.

Bu gelismeden iki gun sonra benzeri bir olay London Eye da da yasandi.Asyali oldugu belirtilen ve arapca konustugu belirtilen bir aile gorevliler tarafindan elindeki torbayla London Eye a binemeyecekleri gerekcesiyle durduruldular.Siradan cikarildilar.Adeta terorust gibi muamele gorduler. Elindeki cantadan cikan sadece 2 sise su oldugu goruldu. British Airways sebeb olunan bu durumdan dolayi ozur dilemek zorunda kaldi.

Butun bu gelismeler butun Avrupada hatta medeniyetin ve demokrasinin besigi kabul edilen Ingiltere muslumanlara yaklasim tarzini ortaya koyuyor.Elbette ki Muslumanlar bunlardan fevkalade olumsuz etkileniyor hatta bazilari musluman oldugunu gizlemeye bile calisiyorlar.Kurum olarak gerek merkezi hukumet gerek belediye gerekse emniyet gucleri ile toplantilar duzenleyip konun hassasiyetini anlatmaya calisiyoruz.Muslumanlarin ayrimciliga tabi tutulmalarina adeta bir Avrofasizm uygulamalarinin asla kabul edilemeyeci,her vatandasin esit hakka sahib oldugunu vurguluyoruz.Aslida temel sorun Islamin gercek yuzunu bunca yillara ragmen Bati insanina layikiyla gosterememis olmamiz.Zamanla muesseselerin artmasi egitim calismalarinin hizlanmasi diger degisik etnik gruptan ve inanctan insanlarla munasebetlerimizin gelismesi sonucunda elbette olumlu gelismeler yasanilacaktir.Anlasilan o ki artik avrupa da yasayan muslumanlar cok daha dikkat etmek zorunda kalacaklardir. Bu arada sunuda ilave etmekten gecemeyecegiz.Her hangi birimiz eger siddete,irkciliga,ayrimciliga,haksizliga maruz kalmissak mutlaka ilgili birimlere sikayet etmeli bunu her platformd da dile getirmeliyiz.Toplumun her kademesinde yetismis insan gucumuzun var olmasi oncelikli hedefimiz olmalidir.

Bu dusunceler ile butun okurlarimin Mubarek Beraat Kandillerini,Yaklasmakta olan Mubarek Ramazanlarini tebrik ediyor,kardesimin ahirete intikallerinden dolayi gerek telefonla gerek mesajla bassagli dileyenlere tesekkur ediyorum.

-------------------------------------------------------------------------------------

09.04. 2006 Ingiltere ye Vize

Degerli Okurlar

Bu yazimizda Dunya bankasi nin Turkiye ile ilgili Egitim Raporunu ele almayi planlamistim fakat bu ogrenci vizeleri konusundaki yogun sikayetler beni bu yazimi vize konusunu islemeye zorladi.
Egitim ogretim yili sonuna yaklastikca gerek Avrupa dan gerekse Turkiye den cesitli arkadaslarimiz,genclerimiz basta lisan egitimi olmak uzere bircok konularda egitim alabilmek icin basvurularini artirmis bulunuyorlar. Son gunlerde bu basvurular artarak devam ediyor.Konu ile ilgili olarak birkac noktayi burada vatandaslarimizin maddi kayiba ugramamasi bakimindan tekrar ifade etmeye calisacagim.
  Bilindigi gibi ingiltere hukumeti her gecen gun ulkeye gelmek icin vize isteyenlere cesitli engeller koymaya devam etmektedir.Ogrencilerimiz en buyuk cileyi vize konusunda cekiyorlar.Bir Istanbul seyahatimde bir gece vakti Taksimdeki Alman Konsoloslugu onundeki izdihami,onlarin cektigi cileyi hala unutamam.Ingilterede vize islemleri artik konsolosluklarda degil Vize Basvuru Merkezlerinde yapilmaktadir.www.vac.com.tr adresinden ayrintilar ogreneilebilir. Buna gore evraklarinizi hazirliyor basvurularinizi tesbit edilen 2 bolgeden birine gonderiyorsunuz.Onlar yaklasik 30 YTL lik bir ucret aliyorlar ve evraklarinizi onlar konsolosluga gonderiyorlar.
Zonguldak, Ankara, Eskişehir, Afyon, Isparta, Konya ve Mersin illeri dahil olmak üzere bu illerin doğusunda kalan tüm illerin başvuruları Ankara Vize Başvuru Merkezine ve bu illerin batısında kalan tüm illerin başvuruları İstanbul Vize başvuru Merkezine yapılması gerekmektedir.
İzmir, Marmaris, Antalya toplama noktalarından yapılacak olan tüm başvuru işlemleri, İstanbul Vize Başvuru Mekezi tarafından; Gaziantep toplama noktasından yapılacak olan tüm başvurular işlemleri Ankara Vize Başvuru Merkezi tarafından yürütülecektir
Ankara İngiltere Büyükelçiliği ve İstanbul İngiltere Başkonsolosluğu, acentelerden, şirketlerden ve organizasyonlardan direkt olarak ya da posta yoluyla gönderilen başvuruları kabul etmeyecektir. Başvurular incelenmek üzere İngiltere Büyükelçiliği veya  İngiltere Başkonsolosluğu'na gönderilmeden önce bazı temel idari işlemler Vize Başvuru Merkezi tarafından yapılacaktır. Bu nedenle, başvuruların İngiltere Büyükelçiliği veya İngiltere Başkonsolosluğu'na direkt olarak gönderilmesi durumunda, bu başvurular Vize Başvuru Merkezi'ne gönderilecektir. Dolayısıyla bu yolla yapılan başvurularda gecikmelerin olması muhtemeldir. Posta yoluyla yapılan başvurular kabul edilmeyecektir.
Simdi bu konu ile ilgili muracaat edilebilecek bazi yerlerle ilgili bilgileri asagida sunuyorum.

<b><i>İngiltere Büyükelçiliği</b>
ANKARA
Şehit Ersan Cad.
No: 46 A
06680 Çankaya
Ankara
 
Ankara Vize İrtibat
Bilgileri 
Telefon: 0312 455 3344
Fax : 0312 455 3334
Ankara

İngiltere Başkonsolosluğu
İSTANBUL
Meşrutiyet Caddesi No:34
34435 Tepebaşı
İstanbul

09.04. 2006 Ingiltere ye Vize

İstanbul Vize İrtibat
Bilgileri
Telefon: 0212 334 6525
Fax: 0212 334 6504</i>

Konu ile ilgili daha cok bilgi icin
www.britishembassy.gov.uk
veya
www.ukvisas.gov.uk
veya
www.britishembassy.org.tr
sitelerinden alabilirsiniz.
Butun bunlari anlattiktan sonra bir onemli konuyu da hatirlatmak istiyorum.Bilindigi gibi Ingilterede olsun baska Avrupa ulkelerinde olsun Egitim finansal bir sektordur.Turkiyeden gelen vatandaslarimiz yuklu miktarda araci kurumlara paralar odeyerek burada o araci kurumlarin anlasmali oldugu okullara yonlendirilmektedirler.Ayni konuda cok miktarda egitim veren okullar vardir.Zaman zaman bu yuksek meblagalari odedikleri bu okullar kalite konusunda adini duyuramamis okullar olmaktadirlar.Bazi ogrencilerimiz YOK tarafindan denklikleri taninmayan okullara gitmekte bunlarin aldigi diploma ve sertifikalar Turkiyade gecerli olmamaktadir.Bu konu oldukca rahatsiz edici bir durumdur.Ogrencilerimizin bu durumlara dusmemek icin gerekli tedbirleri almalari gerekmektedir.
1 Ocak 2005 tarihinden itibaren  bakanligin resmen tanidigi egitim saglayan kuruluslar listesinde olan okullara kayit olunmak zorunlulugu gelmistir. Kayit oldugunuz bu okulun bu kurulus listesinde yer alip almadigini bilmek icin www.dfes.gov.uk/providersregister/search.cfm sayfasina giderek
Search by provider name
Provider name 

Search by location
Postcode
Address
Phone number
 bolumlerininden birini doldurarak ogrenebilirsiniz.
Butun ogrencilerimizin hicbir kayba ugramamalari icin biz ustumuze duseni yapmaya hazir oldugumuzu bir kez daha hatirlatiyor basarilar diliyoruz.

---------------------------------------------------------------

26.01.2006 Neler Oluyor?
Insanlik tarihine soyle bir bakacak olursak nice kavimlerin,milletlerin,devletlerin gelip gectigini goruruz.

Binlerce yillik bu tarihde kimi tarihi kisi ve ulkeler bazen unutulmaz guzelliklerle o tarihte yerlerini alirken, bazilarida utanc tablolari ile doludur.Oyleleri de varki zehiri bal gibi sunmakta,utancini seref gibi gostermekte ustadir.Bu ustaligi sadece maharetinden degil bulundugu yerden,ekonomik durumundan,siyasi gucunden gelmektedir.Guclu siyasi yonetimi olan ulkeler yanlisliklari,yaptigi hatalari,gerceklestirdigi vahsetleri ustaca kamufule etmede de ustadirlar.
Degerli Okuyucular nicin boyle bir giris yaptim?Sozu nereye getirmek istiyorum? Hemen butun avrupa ulkelerinde ve Ingiltere de 27 Ocak gunu nu Holocaust Memeorial Day olarak kutlanir.Peki nedir bu Holocaust in anlami 1945 yilina kadar Polonya da ki Auschwitz-Birkenau kamplari gibi yerlerde milyonlarca cocuk ,kadin,erkekgin ikinci dunya savasi surecinde  Naziler tarafindan irk,cinsiyet,din,millet ve politik dusunce nedenlerinden dolayi katledilisinin adidir.Ingilterede bu katlima her yil anilir.Bugun ziyaret ettigim okullar da dahil olmak uzere tum okullarda bu katliamlar gundeme getirilir yahudilere yapilan zulm anlatilir.Yarin ulke capinda resmi anma toplantilari yapilacaktir.Sadece Yahudi oldugu icin katliama maruz kalan insanlarin acilari paylasilacaktir.Bu olayin siyasi kismina girmeyecegim.Biliyoruz ki bu olay bu ve benzeri nedenlerle devamali dunya gundeminde tutulup ozellikle bazi millet ve ulkeler baski altina alinmaya calisilmaktadirlar.Isin tarihi gercegini uzmanlara birakalim bu gunlarde neler oluyor bir bakalim.

Joost Lagendijk'in Fransa'daki tarihçilerin "tarihe özgürlük" çıkışı hakkında konuşurken söylediği "Bizim de kırmızı çizgilerimiz var" sozunu hatirlayalim.

Hollanda'da Rotterdam Belediyesi sokakta sadece Flemenkçe konuşulmasını öngören 7 maddelik bir davranış rehberi hazırlamış. Belediye tarafından kent halkı için hazırlanan 7 maddelik Davranış Rehberi'nde ortak dil olarak Flemenkçe konuşulması öngörülüyormuş. Davranış Rehberi'nin mimarı encümen üyesi Leonard Geluk, 160 farklı ulustan insanların yaşadığı kentteki herkese Davranış Rehberi'ni kabul etmeleri çağrısında bulunmuş ve şöyle demiş: "Bu kodları uygulayın ve gerekirse davranış ve görüşlerinden dolayı birbirinizi uyarın"

Daha bitmedi: Hollanda'nın Uyum Bakanı Rita Verdonk da bu rehbere son derece sıcak baktığını belirtmiş ve ülke genelinde uygulanmasını istemiş. "Yabancılara ilişkin istemler konusunda daha cesaretli olmalıyız" diyen Verdonk, insanların sokakta yabancı dilleri duymaktan rahatsızlık hissettiklerini ileri sürerek, Davranış Kodu'nun 'liberal' olduğunu savunmuş.

Daha bitmedi Berlin Wedding te bir real schulede Almanca disinda dil ile konusma okul sinirlari icinde yasaklanmis.Veliler okul aile birligi uyeleri buna siddetli tepki gostermisler.

Ayrica Sariyahsili gencer in okuyucu panosoundaki Geislingende neler oluyor? baslikli yazisi....

Buna benzer polisin,devlet memurunun,politikacilarin ve diger gorevlilerin buna benzer pek cok irkci yaklasimlar sergiledikleri bir gercektir. Avrupada irkcilik hortluyor mu? Yoksa bazilarinin soyledigi gibi yillardir asimile edemedikleri bu Millete karsi gelistirdikleri bir tavir mi?Sebeb ne olursa olsun globallesen bir dunyada gecmisin  hatirlanmak istenmeyen anilari arasinda kalmasi gereken insan onuruna yakismayan bu cesit uygulama ve davranislarin yeniden hortlamasi herkesin ve ozellikle bizim uzerinde derinlemesine kafa yormamiz gereken bir noktadir.
 Burada bir taraftan masumane katledilen milyonlarca yahudi anilirken bazi insan haklari orgutleri zamaninda 50 milyon olan Amerikan kizilderilerinin nicin bugun sayilari tum kitada 3 milyona dusmustur? Onu soruyorlar.Yillardir Filistinde,Eritrede,Irakta,Afganistanda ve diger islam cografyasinda sadece Musluman oldugu icin katledilenlerin hesabini yapan kac kisi var? Ya irak ta demokrasi getirecegiz masallari ile canlari alinan milyonlarca irakli neyin bedeli olarak bunu odediler?

Degerli okuyucular,butun bu tatsiz olaylari burada anarak belirli bir egilime, millete veya inanca karsi hasmane tutum icine girmek,onlari hedef gostermek  derdinde degilim.Insana gerek inancimiz gerek kulturumuz geregi saygimiz sonsuzdur.Dini, dili,inanci,milleti ne olursa olsun insan paydasinda insan her turlu guzellikleri hak eden bir varliktir.Yunus un dedigi gibi :
"Elifi okuduk oturu,
 Pazar eyledik goturu,
 Yaradilani sevdik,
 Yaradan da oturu."
Cok sukur binlerce yillik tarihimiz boyunca bizim atalarimizin bugun bizim basimizi asagida tutamasini saglayacak hicbir kotu hareketi olmamistir.Binlerce yillik tarihimiz nice mumtaz orneklerle doludur.Serefle dunyaya milletimizin ve inancimizin adaletini gostermek bakimindan bu Dunya bizlere cok sey borcludur. Bakmayin surda burda bu sanli tarihe kara calmak isteyenlere.Ister yerli ister yabanci vicdanlari kirlenmemis her tarihci bu gercegi kabul etmektedir.

Sonuc olarak cozum ne? Oncelikle yasadigimiz ulkede sesimizi cikarmak,duyurmak konusunda hassas davranmaliyiz.Yasadigimiz ulkeye asimile olmadan entegre olmak,o ulkede hayatin her yerinde kendimizi temsil eden elemanlar bulundurmak zorundayiz.Siyasi hayata katilarak secme ve secilme konusunda daha duyarli olmaliyiz.Unutmayalim ki yasadigimiz ulkede yonetime katilmak herkes kadar bizimde hakkimizdir.Bunun icin iyi bir egitim,orgutlene,dayanisma,yardimlasma cok onemlidir. Maruz kaldigimiz haksizliklari gerek hukuk alaninda gerek siyasi alanda gerek insan haklari bazinda dile getirmeli bunu yaparken yazili ve gorsel basini en iyi sekilde kullanabilmeiyiz.Haksizliklara hukuk cercevesinde cozum ararken Avrupa insan haklari mahkemesine ferdi basvuru hakkimizin oldugunu hatirlamaliyiz.Hayatin her noktasinda kapali toplum olmaktan cikip sesimizi duyurmali,her platformda eziklik hissetmeden haksizliga gogus germeliyiz.Asla bize yakismayan siddete yonelmemeli ,ondan uzak durmaliyiz. Avrupada zaten var olan olumsuz gorunumumuzu degistirmesk icin hemen gerekli calismalara baslamaliyiz.Unutmayalim ki birlikte dayanisma icinde basaramayacagimiz bir sey yoktur..Mutlu yarinlar gayretli calismalarimiza baglidir..

-------------------------------------------------------------

13.12.2005 KİMLİK
Degerli Okurlar
Degisen Dünyada hadiseler öylesine bir hizla ilerliyor ki bazen yetismek mümkün olmuyor.
Gerek Avrupada gerekse Ülkemizde fevkalade önemli gelismeler
olmaktadir.Bu cercevede sizlere bu yazimda birkac
önemli noktayi iletmek istiyorum.

Gecen temmuz ayinin 7 sinde ve 21 inde İngilterede tereör olaylarinin meydana geldigini,bombalarin patladigini,bir yurttasimizinda bunlardan dolayi Kings Cross metrosunda hayatini yitirdigini hepimiz biliyoruz.
Nasil ki 11 Eylul olaylari Amerika Birlesik Devletlerinde bazi köklü degisikliklere yol acmissa burada da kisaca 7/7 diye ifade edilen terör olaylari da bazi degisikliklere..
Yaklasimlara sebeb olmustur.
Müslümanlara bakis acisi degisimis,adeta müslümanlar potansiyel terörist olarak görülür
olmustur.Hukumet kanadinda ve basinda böyle bir
görünüme meydan vermemek icin caba gösterilsede de en
azindan halk nazarinda durumun böyle oldugu bir
gercektir.Özellikle Hindistan,Pakistan,Banglades gibi
ülkelerden yaklasik 5 milyon müslümanin burada
yasadigi düsünülürse ne kadar büyük bir kitlenin
bunlardan etkilenecegini anlatmaya sanirim gerek
kalmayacaktir.Bu olaylar bircok insanda ben kimim? Ben
neyim? sorusunu akla getirdi.Bazilari  önceden
bilmedikleri islam la ilgili yayinlari okurken
bazilarida kendi kendilerini sorgulamaya
basladilar.Kimlik konusu belkide ülke tarihinde ilk
defa gündeme oturdu..

Bildiginiz gibi gecen yaz ülkede parlemento secimlari
yapildi.Bu secimler sonucunda 4 tane müslüman
milletvekili parlementoya milletvekili olarak girmeyi
basardi.Gecen haftalarin en önemli konularindan biri
İsci partisi hukumetinin ve basbakan Tony Blair in
siddetle destekledigi yeni terör yasasi parlementoda
(Avam Kamarasi) supriz bir sonucla reddedildi. Son uc
secimleri de kazanan Tony Blair icin bu sonuc oldukca
supriz oldu. İlk defa bir tasari
reddediliyordu.Bu oylamadan sonra basbakanin statüsü
tartisilir hale gelirken muhalefet liderleri
istifasini bile istediler.Bu tasari terör
süpelilerinin mahkemeye cikarilmadan 90 gün gözetim
altinda tutulmasina imkan sagliyordu.Müslumanlarin
genelde terör süpelisi olarak görüldüklerinden ,bir
müslüman ingiliz vatandasinin Amerikada terör zanlisi
olarak sorgulanmasina evet diyen ve bu kisiyi
Amerikalilara teslim eden hükümetin bu davranisi
müslümanlar arasinsa infiale neden oldu.İsin kötü yani
parlementodaki 4 müslüman milletvekilinden 3 tanesi bu
tasarinin lehine oy verdi.Bütün müslümanlar bu
milletvekillerine tepki gösterdiler.Bu kanunun sadece
müslümanlari hedefledigini düsünuyorlardi. Bu konuyla
ilgili iddalari bizde ic isleri bakani Mr. Clark a
ilettik..kendisi bu tasari gecerse her yil bu surenin
parlementoya getirilip yeniden gözden
gecirilecegi,görüsülecegi sözünü verdi.Dört müslüman
milletvekilinden 3 ünün tasari lehinde oy kullanmasi
müslüman kimligi kimi temsil ediyor sorusunu akla
getirdi.

Bildiginiz gibi Süleymaniye Kültür Merkezinde toplumu
aydinlatmaya yönelik konferanslar verilmektedir.Gecen
hafta bunlardan birisi yine merkezimizde
yapildi.Konferansa basbakanin danismani müslüman
milletvekili Shahid Malik ile bizim bölge
milletvekillerimiz Meg Hillier ile Diane Abbott
katildilar.Malik kendiside bu tasariya evet oyu
verdigini gerekcelerini anlatirken bu ülkede
dogdugunu,okudugunu,is sahibi oldugunu,yasadigini bu
tasarinin yararina inandigi icin kabul oyu verdigini
belittikten sonra kimlik konusuna temas ederek ben
Pakistan kökenli müslümanim ama İngiliz vatandasiyim
dedi.Görevim bölgemi halkimi da temsil etmek,onlarin
güvenli ortamlarda yasamalarini saglamak..onalrin sesi
olmak  dedi.İngiliz vatandasligini, bu kimligin adeta bir üst kimlik
olmasi gerektigini uzun uzun anlatti.Konferanstaki 3
milletvekilide iktidardaki isci partisi
milletvekiliydi.Mr.Malik müslümanlarin en az 15
milletvekili ile temsil edilmeleri gerektigini
belirterek bu sayinin cok düsük olmasini,müslümanlarin
secme ve secilmeye karsi daha duyarli olmalari
gerektigini tekrarladi.Kendsi de azinliklardan gelen
ve yaklasik 23 yildir bölge milletvekili olan Diane
Abbott tasariya hayir oyu verdigini cünkü temsil
ettigi bölgenin kendisinden bunu bekledigini
anlatti.Hem bir azinlik hemde bir zenci kökenli olarak
kendi kimliginin önemli olduguna ,bundan utanc
duymadigini belirterek secmenlerin kendi kimliklerine
saygi duymanin önemini anlatti.Her ferdin kendi öz
kimligini yasama hakki oldugunu ama bunu yaparken ülke
cikarlarini önde tutmanin önemini anlatti.Meg Hillier
is tasari lehinde oy kullandigini ve bunun kendi
düsüncesini yansittigini belirtti.Bende konusmamda bu
olaylarin bölge müslümanlarini nasil
etkiledigini,nasil olumsuz sonuclar
dogurdugunu,yaklasimin müslümanlara karsi adilane
olmasi gerektigini bir takim somut örneklerle ifade
etmeye calistik.Toplumlarin kendi kimliklerinden övünc
duymalari gerektigini,kültür ve inanclarini rahatca
yasamalarinin önemini,toplumsal farkliliklarin iyi bir
yaklasimla ülke zenginligine ve barisina katki
saglayacagini ayrica belirttik.

Konferansa katilan katilimcilarin cogu %95 i müslüman
olmayanlardi.Konferans sonucunda bazi sorular
soruldu.Bana sorulan bir soruda söyleydi.Siz isa
peygamberi peygamber olarak kabul ediyorsunuz peki
neden Yilbasi ve Noeli kutlamiyorsunuz?Bu sizin
müslüman kimligine zarar verir mi?Bizde özet olarak
iki dinin ortak olan ve farkli olan noktalarini
hatirlattiktan sonra müslümanlarin kendi kültürü ve
inanci oldugunu,yilda iki defa dini bayram
kutladiklarini,kutlama anlayisimizin cok farkli
oldugunu ifade etmeye calisirken bir baska dinleyici
Türkiye deki gerek basin yayin gerekse hayattaki bir
cok kisinin aynen kendileri gibi kutlama yaptiklarini
anlatti ve nedenini sordu. Bizde bunun yaklasik 200
yillik Hristyan bati dünyasinin kendi kültürünü
inancini bize güzel göstermek istedigini,müslümanlarin
kimligini bozmak icin yillardir caba
gösterdiklerini,bu yolla osmanlidan beri son 200
yildir bati kültürünün guya üstünlüklerini bize empoze
etmek istediklerini bunu yaparken de yerli ve yabanci
bircok isbirlikcilerinin oldugunu hangi kuruluslarin
bunlara katki sagladigini anlattim.Kimligimizi
savunmada batil olarak bildimiz diger sistemler kadar
cesaretimizin olmayisini üzüntü ile müsade
etmekteyiz.Bizim hem tarihimiz hem inancimiz hem Türk
kimligimiz Dünya tarihinde esine rastlanmayacak
güzelliklerle doludur.Bunlari kendimiz
ögrenememis,cocuklarimiza  ve gelecek nesillere
ögretememis ve maalesef adeta kendi kimliginden utanir
hale gelmisiz.Biz basimiz önünde degil Dunya da en cok
basi dik gezmeye layik milletlerden birincisiyiz.Bunu
bir takim hamasi millet kavraminin arkasina siginarak
söylemiyoruz.Böyle oldununa  vicdanini kirletmemis
bütün Tarihciler sahittir.Kimseden örnek alacak ne
kültürümüz ne inancimiz vardir.Ancak bunlari geregince
ögrenip yasayamadigimiz bir gercektir.Zaman bu milleti
ve degerlerini tekrar gündeme getirecek ve Dünya bunu
daha iyi anlayacaktir.

Yeniden bulusuncaya kadar saglik ve afiyetler diliyorum.