Geri dön...

dördüncü yazi...

SEKİZ YILLIK MECBURİ İLKÖĞRETİM

1. TANIM VE KAPSAM

İlköğretim: “ 1. Birkaç öğrenim basamağından oluşan örgün eğitim dizgesinin okuyup yazmayı, aritmetiği, iyi bir yurttaş olmak için en gerekli bilgi ve becerileri kazandıran ilk basamağı. 2. Bütün yurttaşların, ulusal eğitim amaçlarına uygun olarak beden, zihin ve ahlak bakımından gelişmelerine hizmet eden temel öğretim dönemi “ dir.

 İlköğretim, kadın erkek bütün Türklerin millî gayelere uygun olarak bedenî, zihnî ve ahlâkî gelişmelerine ve yetişmelerine hizmet eden temel eğitim ve öğretimdir.

 İlköğretim, 6-14 yaşlarındaki çocukların eğitim ve öğretimini kapsar. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır.

 Mecburî ilköğretim çağı 6-14 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlar, 14 yaşını bitirip 15 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biter.

 

“ Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi “, 1982 Anayasasında “ Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler “ başlığı altında yer almıştır. Buna göre : “ Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.

 

Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.

 İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.

 Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak kanunla düzenlenir.

 Devlet, maddî imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.

 Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.

 Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır. “

 

“ Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi “nin sınırı, 1982 Anayasasında “ Temel hak ve hürriyetlerin niteliği, temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması, temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması “nı düzenleyen hükümleriyle belirlenmiştir.

 “ İlköğretimin bütün vatandaşlar için zorunlu ve devlet okullarında parasız olması “,   “ Devletin iktisadî ve sosyal ödevlerinin sınırları “na bağlıdır. Buna göre; devlet, sosyal ve ekonomik alanlardan eğitim ve öğrenim görevini, bu görevin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirmek “ / getirmemekle yükümlüdür.

 

Devletin malî kaynaklarının yetersizliği, 4306 sayılı Kanunla “ eğitime katkı payı “ adı altında, öncelikle iki yıllık zaman dilimi için daha sonra da 2010 yılına kadar sürecek bir zaman dilimini kapsayacak biçimde ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinin bedelini “ hizmeti alan öder “ anlayışıyla vatandaştan alınmak suretiyle yeterli duruma getirilmiştir. İlköğretim veya ortaöğretim hizmetinden yararlanmayan vatandaşların “ eğitime katkı payı “ adı altında ödedikleri bedelin gerekçesini açıklamak yükümlülüğü ortada gözükmektedir.

 

 2. AMAÇ VE GÖREVLER

 

Birey ve toplumun ihtiyaçları, eğitimde “ amaçlar “ olarak yer almaktadır. Amaç, “ 1. Eğitim alanında bir etkinliğe, bir eyleme ya da bir işe başlarken erişilmek istenilen, öğrenim sürecine bütünlük ve anlam kazandıran sonuç. 2. Eğitim görevlilerince saptanan ve düzenlene programlar sonucu öğrenci davranışında gerçekleşmesi istenilen değişme “dir. Türk Millî Eğitiminin genel amaçları şöyle ön görülmüştür :

 Türk milletinin bütün fertlerini;

 Görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek,

 Yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek,

 Bir meslek sahibi olmalarını sağlamak,

 Türk toplumunun refah ve mutluluğunu sağlamak,

 Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

 

Türk eğitim ve öğretim sistemi, Türk Millî Eğitimini genel amaçlarını gerçekleştirecek şekilde düzenlenir. Çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları, genel amaçlara ve temel ilkelere ( Genellik ve Eşitlik, Ferdin ve Toplumun İhtiyaçları, Yöneltme, Eğitim Hakkı, Fırsat ve İmkan Eşitliği, Süreklilik, Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği, Demokrasi Eğitimi, Lâiklik, Bilimsellik, Planlılık, Karma Eğitim, Okul ile Ailenin İş Birliği, Her Yerde Eğitim ) uygun olarak tespit edilir.

 

İlköğretimin Amaç ve Görevleri

 

1739 sayılı METK, madde 23

( 24.06.1973; 14574 R. G. – 2842 sayılı Kanunla Değ. 18.06.1983;18081 R. G. )

1739 sayılı METK, madde 23

 ( 4306 sayılı Kanunla  ek  18.08.1997, 23084 R. G. )

  • Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu millî ahlâk anlayışına uygun olarak yetiştirmek;

 

  • Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu millî ahlâk anlayışına uygun olarak yetiştirmek;

 

  • Her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayat ve üst öğrenime hazırlamaktır.
  •  

    • Her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayat ve üst öğrenime hazırlamaktır.
  •  

     

    • İlköğretimin son ders yılının ikinci yarısında öğrencilere, ortaöğretimde devam edilebilecek okul ve programların hangi mesleklerin yolunu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı konusunda tanıtıcı bilgiler vermek üzere rehberlik servislerince gerekli işlemler yapılır.
  •  

     

     Yöneltme , “ 1. Öğrenciyi başarılı uyum yapabilmesini kolaylaştırmak amacıyla yönetmelik hükümleri, öğretim programı, eğitsel kol çalışmaları gibi okul yaşayışıyla ilgili konularda bilinçlendirme süreci.2. Öğrencilerin, ileride seçecekleri iş ve meslek alanları ile izleyecekleri üst örenim dallarını göz önünde tutarak okul çalışmalarına yön verme işi “dir. Buna göre; “ Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara ve okullara yöneltilerek yetiştirilirler. Millî eğitim sistemi, her bakımdan bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.

    Türk Millî Eğitiminde Yöneltme Anlayışı

     

    1739 sayılı METK, madde 6

    ( 24.06.1973; 14574 R. G. – 2842 sayılı Kanunla Değ. 18.06.1983;18081 R. G. )

    1739 sayılı METK, madde 6

     ( 4306 sayılı Kanunla  ek  18.08.1997, 23084 R. G. )

     

    Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara ve okullara yöneltilerek yetiştirilirler.

    Millî eğitim sistemi, her bakımdan bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir.

    Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.

     

    Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara ve okullara yöneltilerek yetiştirilirler.

    Millî eğitim sistemi, her bakımdan bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, ortaöğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek şekilde hazırlık sınırları konulabilir.

    Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.

     

     Yapılan “ Ölçme ve Değerlendirme Sistemi Geliştirme “ çalışmalarına rağmen ilköğretimde yöneltme, ilköğretim okulu sekizinci sınıf ikinci yarı yıla bırakılmıştır. On altı yarı yıllık bir eğitim döneminin on beş yarı yılı, doğal gelişim ilke ve bulguları göz ardı edilip sessiz, durgun bir akarsu / deniz olarak kabul ve ilân edilmiştir.

     

    Türkiye ve Bazı Avrupa Ülkelerinde Yöneltme / Yönlendirme

     

    Ülke

    Yönetim Şekli

    Zorunlu Eğitim Süresi

    Zorunlu Eğitim Yaş Grubu

    Yönlendirmenin Başladığı Yaş ve Sınıflar

    Yönlendirme Kuruluşları

    Türkiye

    Merkezî

    8 yıl

    6-14

    14. yaş: 8’inci sınıf ikinci yarı

    • Ortaöğretim Kurumları
    • Okul Rehberlik Hizmetleri
    • Dershaneler

    Almanya

    Yerel

    12 yıl

    6-18

    11. yaş; 5,6’ncı sınıflar

    • Ortaöğretim Kurumları
    • Eğitim Yönlendirme Servisleri
    • Merkezî Eyalet Ofisleri
    • Bölge Yönetim Ofisleri
    • Yerel Yönlendirme Ofisleri
    • Üniversiteler

    Fransa

    Merkezî

    10 yıl

    6-16

    11,12.yaş; 5, 6’ncı sınıflar

    • Ortaöğretim Kurumları
    • Bilgi Sağlama ve Yönlendirme Servisi
    • Özel Sektör Kuruluşları
    • Üniversiteler

    İngiltere

    Yerel

    11 yıl

    5-16

    11.yaş;5’inci sınıf

    • Ortaöğretim Kurumları
    • Kariyer Servisleri
    • Özel Sektör Kuruluşları
    • Bağımsız Okulların Kariyer Organizasyonu
    • Merkezî Rehberlik ve Gençlere İş Bulma Kurumu
    Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak isteyen Türkiye, her nedense eğitimde “ muasır medeniyet “in bilgi ve teknolojisini görmezlikten gelme başarısını gösterebilmektedir.

     

     Millî eğitim hizmetinin, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi; her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçlerinin bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilmesi, eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmesinin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılması ön görülmüştür.

    Buna rağmen; öğrencilerin kazandıkları davranışların kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme düzeyinde başarılarını ölçmek için ölçme araçları geliştirilmemiştir. Sadece bilginin ölçülmesi, öğrencinin başarısını ölmek için yeterli görülmüştür. Öte yandan öğrencilerin ilgi, tutum ve kişilik tasarımı gibi psikolojik özelliklerinin belirlenmesi için ilgi envanteri, tutum ve kişilik tasarımı gibi ölçme araçlarının geliştirilmesi ve bunlardan yararlanma yoluna gidilmemiştir.

     İlköğretimde yönlendirme, varlığı tartışılabilir  okul rehberlik servislerine bırakılmıştır. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerine ilişkin usul ve esaslar “ MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği “ ile düzenlenmiştir. Buna göre; rehberlik ve danışma hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde uyulacak ilkeler şunlardır:

     

    Rehberlik ve Danışma Hizmetleri

    • Eğitim kurumlarının eğitim-öğretim etkinlikleri bütünlüğü içinde yer alır.
    • Tüm öğrencilere açık bir hizmettir.
    • Her öğrenci eğitim sürecinde kendisine sunulan seçenekler arasında seçme özgürlüğüne sahiptir.
    • Bireysel boyutta gizlilik esastır.
    • Öğrenci, veli, uzman, öğretmen ve yönetici gibi ilgililerin iş birliği ile yürütülür.
    • Bireysel farklılıklara saygı esastır.
    • Hem bireye hem de topluma karşı sorumluluk söz konusudur.
    • Bilimsellik esastır.
  • İlköğretimde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri; öğrencinin kendisi, öğretmeni / öğretmenleri ve ailesi tarafından yetenek,beceri ve diğer özelliklerinin fark edilmesine, etkili öğrenme ve çalışma becerileri ile motivasyonlarının artırılmasına, ilköğretim sonrası eğitime, ortaöğretime devam edemeyecekler için mesleğe yönlendirmeye yöneliktir.

     

    Eğitim-öğretim kurumlarında rehberlik ve psikolojik danışma servisince her öğrenci için “ Öğrenci Gelişim Dosyası “ tutulur. Yöneltme süreci ile rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri kapsamında öğrencinin her türlü özelliklerine ilişkin bilgiler bu dosyada bulunur.

    İlköğretimin ilk yıllarından itibaren her öğrenci hakkında “ Öğrenci Dosyası “ tutulması; bu dosyada öğrencinin kayıt ve okul değiştirme belgeleri, velisiyle yapılan önemli yazışmalar, rehberlikle ilgili her türlü kayıtlar yer alması ön görülmüştür. Öğrenci Gelişim Dosya veya Öğrenci Dosyası adı altında olsun yöneltme / yönlendirmeye ilişkin kayıtların tutulduğu / kullanıldığı tartışılabilir.

     

     3. SONUÇ ve TEKLİFLER

     

    4306 sayılı Kanunla, 1997-1998 öğretim yılından itibaren sekiz yıllık zorunlu ilköğretim uygulaması başlamıştır. 01.09.1997-31.12.2000 tarihleri arasında bazı işlem ve kâğıtlardan eğitime katkı payı alınması ön görülmüştür. 4605 sayılı Kanunla eğitime katkı payı alınması 31.12.2002’ye kadar uzatılmıştır. 4702 sayılı Kanunla eğitime katkı payı alınma süresi 31.12.2010 tarihine kadar uzatılmış ve kapsan “ sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim ve ortaöğretim “ olarak değiştirilmiştir. Böylece, ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde, devletin malî kaynaklarının yetersizliği yeterli duruma getirilmiştir.

     

    Eğitime katkı payı ödeyenin eğitim hizmetlerinden yararlanması ya da eğitim hizmetini satın alanın bedelini ödemesi, ödemeyenlerin ücretinin sosyal devlet ilkesi gereğince karşılanması gerekir.

     

    Eğitim hizmetlerinden yararlanmayanların “ eğitime katkı payı “ ödemelerinin gerekçesini ortaya koymakta zorlandığımız bir gerçektir.

    Öncelikle sekiz yıllık zorunlu ilköğretimin gerçekleştirilmesi– eğitime katkı payının sessiz sedasız ödenmesinden kamu erki o kadar memnun kalmış olacak ki – daha sonra ortaöğretim de “ eğitime katkı payı “ kapsamına alınarak 2010 yılına kadar ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinin gerçekleştirilmesi öngörülmüştür.

    Yatırım yapanın / bedel ödeyenin yapılanmayla da katkısı oranında ilişkisinin olması beklenir. Beklenti, eğitim kurumlarının yönetiminde katkı payı kadar yetkili / belirleyici olmak biçiminde gerçekleşmesi ( yerellik / yerinden yönetim ) birey- toplum-devlet ilişkilerinde  uyum ve işbirliğinin gerçekleşmesidir.

     

    Eğitim kurumlarında çalışan öğretmen, yönetici ve deneticilerin yatay ve dikey geçişlerinde; başarının değerlendirilmesi ölçüt olmayıp başarısızlıkların yazısız kurallara dayalı ilişkiler ağı çerçevesinde belirleyici olduğu bir gerçektir. Konulmuş kurallara rağmen, belirleyici konumunda olanın yürütme erki ve uzantıları olduğu söylenebilir.

     

    “ İlköğretim öğrencilerinin mesleklere eğilimleri ve yönlendirilmeleri “ konulu bir araştırmada, öğretmenlerin % 5.49’u öğrencilerin yeteneklerini tespit edebildiklerini belirtmişlerdir. İlköğretim kurumları ders öğretim programları bireysel farklılıkları ortaya çıkaracak duyarlıkta değildir. İlköğretim öğrencileri arasında özel yetenekli ve üstün zekâlı çocukların yanı sıra özel eğitime muhtaç çocuklar da bulunmaktadır.

     Hızlı öğrenen öğrenciler için öğretim programları gözden geçirilmeli, yavaş öğrenenler için destekleyici programlar hazırlanmalıdır.

     “ Öğrenci Dosyası “ nda öğrenci ile ilgili bilgiler, ilgi, tutum ve kişilik testleri gibi çeşitli test sonuçları, görüşme anket formları bulunmalıdır.

    Eğitim programları MEB- Üniversiteler iş birliği ile hazırlanmalı, öğretim programları eğitim kurumlarında uzman ve öğretmenlerce  hazırlanmalı, uygulanmalı değerlendirilerek geliştirilmelidir. Denetim Bakanlıkça yapılmalıdır.

     

    Eğitim kurumu yöneticileri ( yöneteceği kurumu bir işletme olarak görme anlayışına sahip profesyonel yönetici olarak ) özel yetiştirilmelidir. Sınıf öğretmenliği 1-3’üncü sınıflar- ileride yalnızca 1’inci sınıf için -, branş öğretmenliği 4-8’inci sınıflara yönelik olmalıdır.

     “ Sınıf öğretmeni her şeyi bilendir “ anlayışı, biraz ondan biraz bundan elma, armut, kayısı toplamından tanımlanamayan ürün çıkarma uygulaması olmaktan çıkarılmalıdır. Sınıf öğretmenliği, mümkün olabildiğince aşağıya çekilmeli ilkokuma  yazma ve  temel matematik eğitimi ile sınırlanmalıdır. Bireylerin doğuştan getirdiği ilgi ve yetenekleri ne kadar önceden keşfedilirse yönlendirmenin gerçeklere uygun yapılabilme oranı o kadar yükselecektir. Eğitim, bireylere mutluluk vermelidir. Azap mekanizması olmaktan çıkarılmalıdır. İlköğretim müfettişlerinin kaynağı, ilköğretim bütünlüğü ve çeşitliliğine göre sınıf öğretmenliğinin dışına çıkarılıp zenginleştirilmelidir.

     

    İlköğretim bina ve eklentilerinin yapımında ülke gerçekleri göz önüne alınmalıdır. Taşımalı İlköğretim Uygulaması YİBO merkezli yapılmalı, zamanla kampüs tipi yapılanma gerçekleştirilmelidir. Klasik sınıf, sabit masa ve oturaklar yerine hareketli ( alçaltılıp yükseltilebilen ) masa ve sandalyeler kullanılarak, bir birim yatırımdan birden fazla yarar sağlama yoluna gidilmelidir.

     

     

    SEKİZ YILLIK KESİNTİSİZ ZORUNLU İLKÖĞRETİM PARASIZ MIDIR ?

     

     Giriş

     Günümüzde ülkelerin kalkınma düzeylerinin belirlenmesinde ekonomik göstergelere fazla itibar edilmemektedir. Artık fert başına düşen GSMH, o ülkenin gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi olmamaktadır. Toplumun eğitim ve kültür düzeylerine bakılarak o ülke hakkında karar verilmektedir.

     Ekonomik göstergeler kalkınma düzeyini belirlemiş olsa idi günümüzde fert başına düşen GSMH’sı Avrupa ülkelerinden ve ABD’den yüksek olan bazı ülkelerin ( Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ) Dünya’nın en gelişmiş ve çağdaş ülkesi olarak kabulü gerekirdi.

     Eğitim, toplumların en önemli ve vazgeçilmez meselesidir. Osmanlı Devletinin en başarılı dönemleri ( 15 ve 16’ncı yüzyıllar ), bilim ve eğitime önem verildiği dönemlerdir. Türk milleti, Cumhuriyet döneminde hızlı bir değişme, gelişme ve yenileşme sürecine girmiştir. Bu süreçte ana hedef “ Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmak “ olarak belirlenmiştir.

     Cumhuriyetten günümüze ve özellikle plânlı dönemin başlangıcı 1960’lı yıllara kadar, eğitim – öğretimde fizikî imkanlar daime ön planda tutulmuştur. Başarının göstergesi, yapılan derslik ve okul sayısı olmuştur. Çünkü, oldukça dağınık bir yerleşme düzenine sahip ülkemizde, en ücra köy ve köy altı yerleşim birimlerine ( oba, kom, divan, mezra... ) okul yapılması herkesi mutlu etmiştir. Böylece toplumun beklentilerine cevap verilmiştir. Buna rağmen, fizikî imkan konusu oldukça büyük ve değişik boyutlarda günümüzde varlığını sürdürmektedir.

     

    Sekiz Yıllık Kesintisiz Zorunlu İlköğretim

     İlköğretim, “ Kadın erkek bütün Türklerin millî gayelere uygun olarak bedenî, zihnî ve ahlâkî gelişmelerine ve yetişmelerine hizmet eden temel eğitim ve öğretimdir.” İlköğretim, 6-14 yaşlarındaki çocukların eğitim ve öğretimini kapsar. İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Zorunlu ( mecburî ) ilköğretim çağı, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlar, 14 yaşını bitirip 15 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biter.

     İlköğretimin amaç ve görevleri, millî eğitimin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak,

     1. Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu millî ahlâk anlayışına uygun olarak yetiştirmek,

     2. Her Türk çocuğunu ilgi,istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayat ve üst öğrenime hazırlamak,

     3. İlköğretimin son ders yılının ikinci yarısında öğrencilere, ortaöğretimde devam edilebilecek okul ve programların hangi mesleklerin yolunu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı konusunda tanıtıcı bilgiler vermek üzere rehberlik servislerince gerekli çalışmaları yapmaktır.

     Sultan II. Mahmut döneminden 1997’ye kadar, zorunlu ilköğretim süresi belirli aralıklarla tartışılmıştır. Tartışmanın finansman ve fizikî mekan ( kapasite ) boyutlarında gündemde yer aldığı görülmektedir. “ Ortaokullar, planlı bir şekilde ve yeterli düzeyde yurt sathına yaygınlaştırıldıktan sonra kanunla ayrıca belirleninceye kadar, ilköğretimin sadece ilkokul bölümü mecburidir. “ hükmü fizikî mekan; 222, 1739, 3308, 3797, 3418 sayılı kanunlarda değişiklik yapılması ve bazı kâğıt ve işlemlerden eğitime katkı payı alınması hakkındaki düzenleme de finansman sorunlarının varlığını göstermektedir.

     4306 sayılı kanun hükümlerine göre  sağlanan özel ödenekler, sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim ile ilgili carî, yatırım ve transfer giderlerinde kullanılır. Yapılacak harcamalardan yatırım niteliğinde olanlar yıllık programlarla ilişkisi kurulmak üzere Devlet Plânlama Teşkilâtına bildirilir.  Bu durum, plânlı dönemde de ilköğretimin finansman ve fizikî mekan sorunlarının ülke gerçeklerine göre çözümlenemediğini göstermektedir.

     Her yıl, öğretim yılı başından sonuna kadar kayıt parası, dernek aidatı, vakıf aidatı, dergi parası, karne parası, diploma parası gibi değişik adlar altında ilköğrenim gören öğrencilerden para alınmaktadır. Okul – Aile Birliği, Okul Koruma Derneği gibi kuruluşların varlığını sürdürmeleri de veli, vasi ve aile başkanlarının bağış ve aidatlarını ödemeleriyle mümkündür. Anayasa ve eğitim – öğretim ile ilgili kanunlarda yer alan, “ İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.” Hükmünün uygulamada sınırlı olduğu görülmektedir.

     

    “ Eğitim ve Öğretim Hakkı ve Ödevi”, sosyal ve ekonomik haklar ve ödevlerden biridir. 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında, sosyal ve ekonomik hakların sınırı, “ Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, ekonomik istikrarın korunmasını gözeterek, malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. “ biçiminde çizilmiştir. Buna göre, ilköğretimin devlet okullarında parasız olması, devletin malî kaynaklarının yeterliliği ile doğru orantılıdır. Malî kaynaklar yeterli değilse, ilköğretim devle okullarında paralı olabilir.

     

    İlköğretim kurumları yönetici, öğretmen ve ilköğretim müfettişleri ile öğrenci ve velilerin gereksiz yere birbirlerini yıpratmalarının anlamsız ve Türkiye Cumhuriyetinin niteliklerinin “ demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti “ olduğunu unutmamak gerekmektedir.

     

    İlköğretimin, devlet okullarında parasız / paralı olması gibi devletin ekonomik ve sosyal ödevlerinin sınırları, farklı boyutlarda tartışmalardan sonra, “ Devletin iktisadî ve sosyal ödevlerinin sınırları “ başlığı altında, “ Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçların uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. “  biçiminde düzenlenmiştir.

     

    4306 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan “ Sekiz Yıllık Kesintisiz İlköğretimi Yaygınlaştırma Çalışmaları ( Eğitimde Çağı Yakalama  2000 Projesi )nda,  2000-2001 öğretim yılı başına kadar gerçekleştirilmesi öngörülen çalışmalar şunlardır :

     

    1. Yeni yapılan dersliklerin hizmete sunulmasıyla ikili öğretim kalkacak, öğrencilere öğretmen gözetiminde okulda etüt yapma, sosyal ve kültürel etkinliklerde bulunma imkanı sağlanacaktır.

     2. Birleştirilmiş sınıf uygulamasına aşamalı olarak son verilecektir.

     3. Bir dersliğe düşen öğrenci sayısı 30’a indirilecektir.

    4. İklim, ulaşım ve güvenlik sorunu olan bölgelerde Yatılı İlköğretim Bölge Okulları kurulacak, bu okullardaki öğrencilerin bütün giderleri devletçe karşılanacaktır.

    5. Her ilköğretim okulu; spor salonuna veya sahasına veya çevresindeki spor tesislerinden yararlanma, TV ve video ile eğitim, işlik, bilgisayarlı öğretim imkanlarına kavuşmuş olacaktır.

     

    Fizikî imkan ( kapasite )

     İlköğretim derslik ve okullarının yapımında birim olarak “ Birleştirilmiş sınıflar da dahil olmak üzere bir öğretmene düşen öğrenci sayısı 40’dan fazla olamaz “ hükmü esas alınmıştır.

     1999-2000 öğretim yılında birinci sınıfta okuyan öğrenci sayısı 1.343.743’tür.  Öğrenci sayısındaki bu artış, her yıl için ortalama 1.200.000 kabul edildiğinde ( 1.200.000 : 40 = 30 000 ) derslik ve sınıf öğretmeni ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.

    1998-1999, 1999-2000 ve 200-2001 öğretim yıllarındaki ilköğretim okulu, birinci ve altıncı sınıf öğrencilerindeki sayısal gelişmeleri aşağıdaki tablolardan yararlanarak inceleyelim:

     

    TABLO 1 : İLKÖĞRETİM OKULU VE ÖĞRENCİ SAYISINDAKİ GELİŞMELER

     

     

     

    İLLER

    İlköğretim Okulu Sayısı

    Öğrenci Sayısı

     

    1998-1999

    ( 01.10.1998 )

     

    1999-2000

    (01.10.1999 )

     

    Artış ( + ) ve azalma ( - )

    1997-1998/1998-1999 Birinci sınıf öğrenci sayısındaki artış oranı

     ( % )

    1998-1999 / 1999-2000 Altıncı sınıf öğrenci sayısındaki artış oranı

     ( % )

    ADANA

    931

    898

    -33

    -2.5

    -0.25

    ADIYAMAN

    778

    730

    -48

    -2.5

    +4.23

    AFYON

    494

    628

    +134

    -6.3

    -2.97

    AĞRI

    714

    462

    -252

    +20.2

    +29.54

    AMASYA

    269

    223

    -46

    -5.3

    -8.11

    ANKARA

    907

    1207

    +300

    +2.9

    -6.54

    ANTALYA

    925

    1016

    +91

    +3.4

    -1.28

    ARTVİN

    260

    300

    +40

    -5.7

    -2.31

    AYDIN

    440

    639

    +199

    -2.5

    -1.89

    BALIKESİR

    680

    1006

    +326

    -1.1

    -3.89

    BİLECİK

    80

    291

    +211

    -6.3

    -9.79

    BİNGÖL

    411

    150

    -261

    +5.4

    +8.57

    BİTLİS

    444

    251

    -193

    -4.0

    +15.55

    BOLU

    347

    257

    -90

    -3.0

    -3.74

    BURDUR

    132

    274

    +142

    -5.9

    -3.15

    BURSA

    482

    451

    -31

    +5.8

    -2.65

    ÇANAKKALE

    196

    175

    -21

    -6.4

    -14.29

    ÇANKIRI

    201

    176

    -25

    -14.4

    -5.10

    ÇORUM

    686

    664

    -22

    -5.3

    -5.30

    DENİZLİ

    335

    309

    -26

    -2.5

    -2.69

    DİYARBAKIR

    970

    1026

    +56

    +12.9

    +16.69

    EDİRNE

    335

    332

    -3

    -6.9

    -8.86

    ELAZIĞ

    428

    496

    +68

    -2.5

    -1.18

    ERZİNCAN

    263

    260

    -3

    -4.1

    -7.20

    ERZURUM

    1148

    1136

    -12

    -0.9

    -3.87

    ESKİŞEHİR

    399

    377

    -22

    -2.5

    -8.37

    GAZİANTEP

    689

    711

    +22

    -0.6

    +11.86

    GİRESUN

    394

    636

    +242

    -2.3

    -11.63

    GÜMÜŞHANE

    205

    230

    +25

    +1.1

    -3.34

    HAKKARİ

    126

    177

    +51

    +32.0

    +3.84

    HATAY

    687

    641

    -46

    -6.8

    -0.21

    ISPARTA

    335

    315

    -20

    +0.3

    -78.61

    İÇEL

    895

    884

    -11

    -5.0

    +289.95

    İSTANBUL

    1415

    1196

    -219

    +1.8

    +0.56

    İZMİR

    1171

    1172

    +1

    +2.4

    -2.36

    KARS

    406

    434

    +28

    +32.2

    -67.44

    KASTAMONU

    720

    638

    -82

    +2.2

    +6.47

    KAYSERİ

    565

    682

    +17

    -7.8

    +253.62

    KIRKLARELİ

    174

    249

    +75

    -6.5

    -79.73

    KIRŞEHİR

    159

    146

    -13

    -3.0

    -5.61

    KOCAELİ

    331

    269

    -62

    -0.8

    +308.45

    KONYA

    854

    1234

    +380

    +0.0

    +50.03

    KÜTAHYA

    356

    373

    +17

    -2.2

    -73.22

    MALATYA

    882

    774

    -108

    -4.4

    +30.86

    MANİSA

    691

    622

    -69

    -2.7

    +49.42

    K.MARAŞ

    685

    783

    +98

    -1.9

    -12.22

    MARDİN

    428

    446

    +18

    +0.5

    +15.75

    MUĞLA

    374

    373

    +1

    -3.2

    +0.78

    MUŞ

    435

    418

    -17

    +124.5

    +28.96

    NEVŞEHİR

    199

    183

    -16

    -8.7

    +3.27

    NİĞDE

    253

    240

    -13

    -6.3

    +8.96

    ORDU

    1022

    986

    -36

    -6.0

    -4.69

    RİZE

    252

    444

    +192

    +3.7

    -4.78

    SAKARYA

    420

    410

    -10

    -6.8

    -12.18

    SAMSUN

    1368

    1424

    +56

    -5.3

    -4.89

    SİİRT

    274

    186

    -88

    +32.4

    +15.71

    SİNOP

    518

    379

    -139

    -13.2

    +2.60

    SİVAS

    719

    816

    +97

    -1.4

    -6.37

    TEKİRDAĞ

    209

    372

    +163

    +3.6

    -45.55

    TOKAT

    571

    719

    +148

    +1.5

    +38.02

    TRABZON

    517

    799

    +282

    -7.3

    +0.25

    TUNCELİ

    220

    44

    -176

    -6.8

    -89.49

    ŞANLIURFA

    1345

    1324

    -21

    -34.3

    +1127.27

    UŞAK

    174

    323

    +149

    -8.6

    -5.27

    VAN

    576

    594

    +18

    -4.3

    +15

    YOZGAT

    714

    676

    -38

    -9.5

    +7.15

    ZONGULDAK

    484

    553

    +69

    -19.2

    -9.61

    AKSARAY

    314

    324

    +10

    -6.0

    +3.56

    BAYBURT

    106

    181

    +75

    -7.5

    +6.89

    KARAMAN

    182

    176

    -6

    -4.9

    -4.21

    KIRIKKALE

    131

    238

    +107

    -3.4

    -5.62

    BATMAN

    201

    226

    +25

    +27.5

    +23.08

    ŞIRNAK

    194

    198

    +4

    +2.1

    +51.99

    BARTIN

    158

    141

    -17

    -10.2

    -12.90

    ARDAHAN

    199

    201

    +2

    -5.3

    +6.71

    IĞDIR

    140

    181

    +41

    -1.8

    +37.08

    YALOVA

    54

    50

    -4

    -47.2

    -16.62

    KARABÜK

    124

    100

    -24

    -3.7

    -5.05

    KİLİS

    110

    103

    -7

    -11.6

    +14.64

    OSMANİYE

    314

    317

    +3

    -3.6

    -9.18

    DÜZCE

     

     

     

     

     

    TOPLAM

    38294

    40045

     

    +0.7

    -0.94

    Tablo 1’in incelenmesinden anlaşılacağı gibi 01.10.1998-01.10.1999 tarihleri arasındaki bir yıllık sürede:

     

    a. Afyon, Amasya, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Burdur, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Kayseri, Kırklareli, Konya, Kütahya, K. Maraş, Mardin, Rize, Samsun, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Uşak, Van, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Osmaniye illerinde ilköğretim okulu sayısı artmıştır. Bu illerin göç alan iller olması beklenir.

     

    b. İlköğretim okulu sayısında artış gösteren illerden Afyon, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Burdur, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, İzmir, Kars, Kırklareli, Kütahya, K. Maraş, Rize, Samsun, Sivas, Tekirdağ, Uşak, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Kırıkkale ve Osmaniye’de öğrenci sayısı azalmıştır. Bu illerin göç alan iller olmasına karşın belirli oranlarda göç vermesi beklenir.

     

    c. Adana, Adıyaman, Ağrı, Amasya, Bingöl, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Edirne, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Hatay, Isparta, İçel, İstanbul, Kastamonu, Kırşehir, Kocaeli, Malatya, Manisa, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Sakarya, Siirt, Sinop, Tunceli, Şanlıurfa, Yozgat, Karaman, Bartın, Yalova, Karabük ve Kilis illerinde ilköğretim okulu sayısı azalmıştır. Bu illerin göç veren iller olması beklenir.

     

    d. İlköğretim okulu sayısında azalma gösteren illerden Bingöl, Bitlis, Bursa, İçel, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli, Malatya, Manisa, Muş, Nevşehir, Niğde, Siirt, Şanlıurfa, Yozgat, Aksaray ve Bayburt’ta öğrenci sayısı artmıştır. Bu illerin göç veren iller olmasına karşın belirli oranlarda göç alması beklenir.

     

    Buna göre; okul ve öğrenci sayısının birbirine paralel artışı kolaylıkla anlaşılırken, okul sayısı artarken öğrenci sayısının azalması ile okul sayısı azalırken öğrenci sayısının artmasını anlamlandırmak kolay değildir. İhtiyaç-madde ve insan kaynakları-plânlama süreçleri göz önüne alındığında klasik / hantal bir yönetim anlayışı ile buna bağlı adamlama yerine profesyonel yönetim anlayışı ve buna bağlı adamlama anlayışının gerekliliği çağrışım yapmaktadır.

     

    TABLO 2 : İLKÖĞRETİM OKULU VE ÖĞRENCİ SAYISINDAKİ GELİŞMELER

     

     

     

    İLLER

    İlköğretim Okulu Sayısı

    Öğrenci Sayısı

     

    1999-2000

    ( 01.10.1999 )

     

    2000-2001

    (01.10.2000 )

     

    Artış ( + ) ve azalma ( - )

    1999-2000/2000-2001 Birinci sınıf öğrenci sayısındaki artış oranı

     ( % )

    1999-2000/2000-2001 Altıncı sınıf öğrenci sayısındaki artış oranı

     ( % )

    ADANA

    898

    693

    -205

    +4.35

    +39.4

    ADIYAMAN

    730

    741

    +11

    +0.45

    +63.4

    AFYON

    628

    512

    -116

    -1.23

    +81.1

    AĞRI

    462

    639

    +177

    +1.02

    +26.1

    AMASYA

    223

    244

    +21

    -2.68

    +48.6

    ANKARA

    1207

    891

    -316

    +9.95

    +37.9

    ANTALYA

    1016

    685

    -331

    +2.00

    +55.9

    ARTVİN

    300

    187

    -113

    +3.66

    +15.4

    AYDIN

    639

    530

    -109

    -1.12

    +45.6

    BALIKESİR

    1006

    573

    -433

    +1.10

    +43.6

    BİLECİK

    291

    96

    -195

    +1.61

    +56.7

    BİNGÖL

    150

    217

    +67

    -2.63

    +42.4

    BİTLİS

    251

    353

    +102

    +4.58

    +57.6

    BOLU

    257

    127

    -130

    +0.69

    +41.4

    BURDUR

    274

    149

    -125

    +1.66

    +34.9

    BURSA

    451

    496

    +45

    -1.35

    +41.9

    ÇANAKKALE

    175

    235

    +60

    +4.26

    +39.5

    ÇANKIRI

    176

    180

    +4

    +3.61

    +59.0

    ÇORUM

    664

    603

    -61

    -5.10

    +61.5

    DENİZLİ

    309

    359

    +50

    +2.09

    +44.6

    DİYARBAKIR

    1026

    847

    -179

    -1.43

    +34.2

    EDİRNE

    332

    193

    -139

    -1.09

    +31.0

    ELAZIĞ

    496

    447

    -49

    +1.40

    +33.0

    ERZİNCAN

    260

    228

    -32

    +5.32

    +43.4

    ERZURUM

    1136

    1171

    +35

    +0.56

    +58.2

    ESKİŞEHİR

    377

    248

    -129

    -2.33

    +28.6

    GAZİANTEP

    711

    523

    -188

    +1.72

    +59.6

    GİRESUN

    636

    361

    -275

    -2.58

    +45.1

    GÜMÜŞHANE

    230

    227

    -3

    -4.95

    +71.7

    HAKKARİ

    177

    210

    +33

    +9.66

    +30.2

    HATAY

    641

    624

    -17

    -0.21

    +54.5

    ISPARTA

    315

    251

    -64

    -81.30

    +53.4

    İÇEL

    884

    539

    -345

    +437.17

    +64.2

    İSTANBUL

    1196

    1249

    +53

    -5.19

    +41.5

    İZMİR

    1172

    913

    -259

    -2.40

    +38.2

    KARS

    434

    410

    -24

    -65.70

    +63.6

    KASTAMONU

    638

    604

    -34

    -30.37

    +55.9

    KAYSERİ

    682

    553

    -129

    +261.41

    +47.6

    KIRKLARELİ

    249

    178

    -71

    -75.11

    +53.4

    KIRŞEHİR

    146

    157

    +11

    -12.84

    +31.7

    KOCAELİ

    269

    289

    +20

    +374.93

    +26.0

    KONYA

    1234

    880

    -354

    +49.92

    +39.6

    KÜTAHYA

    373

    387

    +14

    -76.03

    +105.3

    MALATYA

    774

    700

    -74

    +48.42

    +64.6

    MANİSA

    622

    769

    +147

    +46.51

    +33.7

    K.MARAŞ

    783

    811

    +28

    +12.75

    +66.1

    MARDİN

    446

    530

    +84

    -4.63

    +64.7

    MUĞLA

    373

    410

    +37

    +2.72

    +41.7

    MUŞ

    418

    429

    +11

    -20.46

    +55.2

    NEVŞEHİR

    183

    189

    +6

    -4.00

    +43.1

    NİĞDE

    240

    209

    -31

    -0.50

    +64.6

    ORDU

    986

    746

    -240

    +0.03

    +77.7

    RİZE

    444

    213

    -231

    +6.99

    +31.5

    SAKARYA

    410

    467

    +57

    -5.81

    +57.2

    SAMSUN

    1424

    1264

    -160

    -0.12

    +78.3

    SİİRT

    186

    279

    +93

    -12.79

    +56.1

    SİNOP

    379

    382

    +3

    -7.51

    +55.0

    SİVAS

    816

    732

    -84

    -1.91

    +56.6

    TEKİRDAĞ

    372

    211

    -161

    -75.14

    +86.1

    TOKAT

    719

    626

    -93

    +32.77

    +36.3

    TRABZON

    799

    545

    -254

    +11.57

    +61.4

    TUNCELİ

    44

    48

    +4

    -89.37

    +46.0

    ŞANLIURFA

    1324

    1367

    +43

    +2663.51

    -6.1

    UŞAK

    323

    198

    -125

    +812.43

    +41.9

    VAN

    594

    693

    +99

    +8.95

    +45.6

    YOZGAT

    676

    604

    -72

    +1.82

    +67.1

    ZONGULDAK

    553

    443

    -110

    +14.55

    +35.0

    AKSARAY

    324

    286

    -38

    -1.10

    +77.8

    BAYBURT

    181

    134

    -47

    +5.83

    +63.8

    KARAMAN

    176

    161

    -15

    -0.57

    +66.3

    KIRIKKALE

    238

    149

    -89

    -1.31

    +18.2

    BATMAN

    226

    309

    +83

    -2.96

    +50.5

    ŞIRNAK

    198

    208

    +10

    +3.86

    +63.9

    BARTIN

    141

    153

    +12

    -2.69

    +50.7

    ARDAHAN

    201

    222

    +21

    -6.25

    +29.5

    IĞDIR

    181

    159

    -22

    +21.01

    +42.6

    YALOVA

    50

    62

    +12

    -18.96

    -32.6

    KARABÜK

    100

    105

    +5

    -0.84

    +26.7

    KİLİS

    103

    126

    +23

    -0.13

    +46.2

    OSMANİYE

    317

    237

    -80

    +2.95

    +43.4

    DÜZCE

     

    154

     

     

     

    TOPLAM

    40045

    35329

    +862 / -6351

    -0.62

    +47.8

     Tablo 2’nin incelenmesinden anlaşılacağı gibi 01.10.1999-01.10.2000 tarihleri arasındaki bir yıllık sürede:

     

    a. Adıyaman, Ağrı, Amasya, Bingöl, Bitlis, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Erzurum, Hakkari, İstanbul, Kırşehir, Kocaeli, Manisa, K. Maraş, Mardin, Muğla, Muş, Nevşehir,, Sakarya, Siirt, Sinop, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Batman, Şırnak, Bartın, Ardahan, Yalova, Karabük ve Kilis illerinde ilköğretim okulu sayısı artmıştır. Bu illerin göç alan iller olması beklenir.

     

    b. İlköğretim okulu sayısında artış gösteren illerden Amasya, Bingöl, Bursa, İstanbul, Kırşehir,, Kütahya, Mardin, Muş, Nevşehir, Siirt, Sinop, Tunceli, Şanlıurfa, Batman, Bartın, Ardahan, Yalova, Karabük ve Kilis’te öğrenci sayısı azalmıştır. Bu illerin göç alan iller olmasına karşın belirli oranlarda göç vermesi beklenir.

     

    c. Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Çorum, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hatay, Isparta, İçel, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Konya, Malatya, Niğde, Ordu, Rize, Samsun, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Uşak, Yozgat, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Iğdır ve Osmaniye illerinde ilköğretim okulu azalmıştır. Bu illerin göç veren iller olması beklenir.

     

    d.. İlköğretim okulu sayısında azalma gösteren Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Çanakkale, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Hakkari, İçel, Kayseri, Konya, Malatya, Ordu, Rize, Tokat, Trabzon, Uşak, Yozgat, Zonguldak, Bayburt, Iğdır ve Osmaniye’de öğrenci sayısı artmıştır. Bu illerin göç veren iller olmasına karşın belirli oranlarda göç alması beklenir.

     

     SONUÇ

     Sultan II. Mahmut döneminden 1997’ye kadar ilköğretimin paralı/parasız olması ve zorunluluk süresi üzerinde farklı tartışma ve uygulamalar yapılmıştır. Finansman ve fizikî mekan sorunları, ilköğretimin kesintisiz ve zorunlu olmasını geciktirmiştir.

     “ Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmak “ idealini gerçekleştirmedeki aksaklık ve sapmaların, ilköğretimdeki finansman ve fizikî mekan yetersizliği ile ifade edildiği / geçiştirildiği söylenebilir.

     01.10.1998-01.10.2000 tarihleri arasındaki iki yıllık sürede ilköğretim okulu, birinci ve altıncı sınıf öğrencilerinin illere göre dağılımı ( bk. Tablo 1, 2 ) incelendiğinde, kesintisiz zorunlu ilköğretimin gerçekleştirilmesi / geciktirilmesinde finansman ve fizikî mekan yetersizliğinin – yaygın söylendiği gibi – başat sebep olmadığı görülmektedir.

    Millî Eğitim Bakanlığının merkez, taşra, yurt dışı ve bağlı kuruluş yöneticileri, eğitim kurumlarının yönetici, öğretmen ve deneticileri ile veliler ve kamuoyu; maliyet- fayda analizi ilişkisine göre eğitime yatırım yapma, ürün alma anlayışına ( kavram, ilke, uygulama, değerlendirme ) sahip olduğu sürece, eğitimde nicelik yanında niteliğin de vazgeçilmez olduğu gerçeği anlamını bulacaktır.