Egitiyorum  Erdal Dogangüzel

INGILTEREDE SIDDET OLAYLARI VE MÜSLÜMANLAR       (04.09.2005)

Degerli Okurlar,
Kisa süren bir ayriliktan sonra yeniden beraberiz. Bütün hemserilerimizin gönüllerince bir tatil yaptiklarina inaniyor dönenlere hos geldiniz diyorum. Okullarin acilmasi, Irak olaylari ve oradaki faciada ölen yaklasik 1000 müslüman, ABD deki yüzyilin en büyük felakati sayilan kasirga dehseti gibi kamuoyunu mesgul eden cok önemli konular gündemdeki yerini alirken ben bugün Ingilteredeki terör olaylarini ele almak istiyorum.

Bilindigi üzere ilk olarak 7 Temmuz günü Ingiltere’nin baskenti Londra’nin 5 degisik metrosu ve bazi otobüslerinde pes pese bombalar patlatildi. Bircok kisi hayatini kaybetti ve yaralandi. Saldirilardan tam 2 hafta sonra yine cesitli saldirilarla londralilar yüz yüze geldiler. Sanki toplumda persembe sendromu olusmaya basladi. Acaba her iki haftada bir böyle olaylar olacakmiydi? Saldirilar olduktan hemen sonra ülke capinda güvenlik gücleri alarma gecti. Özellikle Londra da tam bir saskinlik hakim oldu. Ikinci Dünya Savasindan bu tarafa bu ülke böyle genis kapsamli bir saldiriya sahne olmamisti.IRA (Irlanda kurtulus ordusu) zaman zaman önceden bazi eylemler yapmis isede gücü ve etkisi bu kadar olmamisti. Londralilar ilk defa siddetin soguk yüzü ile karsilastilar. Iclerinde Türk vatandasi da dahil bircok ülkeden 90 a yakin kisi hayatini kaybetti. Aslinda epeydir güvenlik gücleri bu tür bir saldiri olabilecegini bekliyorlardi. Zamani belli olmayan bu saldirilar güvenlik güclerinin Iskocya daki gelismis ülkeler devlet baskanlari zirvesine odaklandiklari bir sirada olayin meydana gelisi belkide saskinligin nedenlerinden biriydi.

Ben olayin detaylarindan cok yabancilari özellikle müslüman azinliklari nasil etkiledi bu olay bunun üzerinde duracagim. Surasi kesin ki burada yasayan müslümanlarin hayati oldukca zorlasti. Carsiya pazara cikamaz oldular. Özellikle kadinlar bircok saldirilara maruz kaldilar. Müslüman kadinlar kiyafetlerinden taninmasi cok kolay oluyordu. Birmingham sehrinde müslüman bir pakistanli dovülerek öldürüldü. Ingiltere imamlar konseyi baskani ve kraliyet din danismani Dr.Zeki Bedevi müslüman kadinlarin baslarini acmalari gerektigini yoksa her gecen gün daha cok siddete
maruz kalacaklarini bildiren gazete haberleri duyuldu. Müslüman kadinlar buna siddetle karsi ciktilar. Daha sonra ülke capinda müslüman liderleri ile basbakan Tony Blair toplantilar yapti halka baris ve isbirligi cagrisi yapildi.

Bu saldirilardaki halkin tutumunu anlamak elbette kolay degil. Ancak basin, güvenlik gücleri ve hükümet Islam=siddet düsüncesinde olmadiklarini beyan ettiler. Zaman zaman halki teskin edici beyanatlarda bulundular. Terörün inancla ilgisi olmadigindan bahsedildi. Yasama hakkinin önemi anlatildi. Toplumda bir sok vardi fakat bu sok bir infaale sebep olmadi. Basinin ve hükümetin tutumu bu konuda cok etkili oldu.

Dönüs yolunda bu gercekleri bilerek Londra ya geldigimde görevli memurlar ve güvenlik güclerin tutumunu görmek istiyordum. Kiyafetinden müslüman olanlara bakislari sanirim baskaydi. Bakislar donuk ve endiseliydi. Hava limani cevresinde güvenlik tedbirleri artirilmis daha önceleri silahi olmayan polis silahlandirilmisti. Bir görevliye hislerini sordugumda bunlarin olagan tedbirler oldugunu söyledi. Bugünlerde o korkulu endiseli bekleyis terini sakinlige birakti. Sanki olanlar hic olmamis gibi hayat normal seyrinde devam ediyor. Kesin olan su ki müslümanlari gelecekte daha zor günler bekliyor. Ic isleri bakanligi bazi tutum ve söylemlerin siddeti tesvik eden yayinlarin ülkeden cikarilmak icin yeterli olacagini ilan etti. Süpesiz bu da müslümanlardaki var olan huzursuzlugu daha da arttirdi. Bazi gazete anketlerine bakilirsa sayisi azimsanamayacak kadar yüksek olan bir grup ülkeyi yasanabilir olarak görmeyip ayrilmak istediklerini bile ifade ediyorlar.

Okullar 5 Eylülde aciliyor. Kisaca bu konuyada deyinmek istiyorum. Bu yil GCSE ve A-LEVEL sinavlarinda ülke capinda bir yükselis oldu. %2.5 kadar basari seviyesi yükseldi. Ülke tarihinde önemli bir basari. Bircok ögrencimiz kolejlere kayit hakkini kazanarak kayit yaptirdilar. A-Level lerini alan ögrencilerimizde Üniversiteye baslamaya hazirlaniyorlar. Türkce konusan toplumun basari seviyesi istenildigi gibi olmasada kayda deger bir ilerlemenin görüldügünü söyleyebiliriz. Ancak yapilmasi gereken daha cok is var. Unutmamak gerekir ki hicbir basari tesadüf degildir. Her amaca ulasmak icin mücadele etmek sarttir. Yeni egitim ögretim yilinin hayirli olmasini diliyor bütün ögrencilerimize basarilar bekliyorum.